75/31 KIYÂMET SÛRESİ
(Mekke’de inmiş ve adını ilk âyette geçen ‘kıyâmet’ anlamındaki ‘el-kıyâmeh’ kelimesinden almıştır. Mushaf’ta 75nci ve inişte 31nci sırada olup 40 âyetten oluşmaktadır.)

Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla.
1-2.Kıyamet Gününe ve o gün pişmanlıkla dövünecek nefse andolsun ki, öldükten sonra mutlaka diriltilip hesaba çekileceksiniz.
3.Ne o yoksa (kâfir) insan, toprağa karışan kemiklerini bir araya getiremeyeceğimizi mi sanıyor?
4.Yoo! Biz onun değil kemiklerini, parmak uçlarındaki çizgileri bile yeniden eski haline getirmeye kadiriz.
5.Genellikle (inkârcı) insan, (Kıyameti) yalanlamak istiyor,
6.”Şu Kıyamet Günü de ne zamanmış?” diye alay ederek soruyor!
7.Gözler korku ve dehşetten kamaştığında,
8.Ay (tutulduğunda) karardığında,
9.Güneş ve ay dürüldüğünde (bir araya getirildiğinde),
10-12.O gün insan “kaçacak yer neresidir ?” diyecek; hayır kaçıp sığınacak yer yoktur! O gün yolların sonu Rabbinin huzuruna çıkacaktır.
13-15.O gün insana yaptıkları ve yapması gerekirken yapmadıkları tek tek bildirilecektir. Hatta O Gün, (kendi uzuvları) kendi aleyhine tanıklık edecek ve insan birtakım mazeretler ileri sürecek olsa bile bunun hiçbir faydası olmayacaktır.
16-19.(Mazeret bildireyim derken dili dolaşan suçluya) “Telaşla dilini dolaştırıp durma. Bütün yaptıklarını (amel defterinde) toplamak ve onu okumak bizim işimizdir. Onu okuduğumuzda sen dinle ve kabul et. Sonra onu açıklamak da bizim işimizdir!” denilecektir.
20-21.(Ey kâfirler!) Gerçek şu ki, siz dünya hayatında sahip olduklarınızı seviyor ve ahireti hiç umursamıyordunuz!
22-23.O Gün, nice yüzler ışıl-ışıl parlayarak Rablerine bakarlar. (6.103*7.143*75.22-23)
24-25.İnkâr edenler ise, (cehennemde) belkemiklerini kıran bir azaba uğrayacaklarını anlayacaklar ve korkudan yüzleri kararacaktır.
26-30.(Ey kâfirler!) Gelin bu uyarılardan ders alın, aksi halde can boğaza dayandığında “Yok mu buna bir çare, yok mu beni kurtaracak!” diye feryat eder, yalvarmaya başlarsınız. Ancak bu çırpınışlar fayda etmez, bacaklar birbirine dolaşır ve dünyadan ayrılma vaktinin gelip çattığını ve Rabbinin huzuruna gitme vaktinin geldiğini anlarsınız.
31-36.O kâfir insan; Rasulü tasdik etmedi ve Allah’a da boyun eğmedi. Aksine, Rasulü yalanladığı gibi şirkten de vaz geçmedi. Üstelik çalım satarak aşiretine sığındı. Yazıklar olsun, gerçekten yazıklar olsun! Yoksa, onlar başıboş bırakılacaklarını ve hesap sorulmayacağını mı (cezasını çekmeyeceklerini mi ) sanıyorlar?
37-40.O, bir zamanlar akıtılan bir damlacık sıvı değil miydi? Sonra bir parçacık pıhtı olmuş, bu safhada Allah onu yarattığı gibi şekil de vermişti. Nihayet ondan erkek ve dişi cinsler var etmişti. Şu halde; Allah ölüye can vermeye kadir değil midir?