20 Nisan 2024 Cumartesi
MENÜ
SON YAZILAR

İSRÂ SÛRESİ

17/68 İSRÂ SÛRESİ  

(Gece yürüyüşü anlamındaki adını ilk âyetinde geçen esrâ/isrâ kelimesinden almaktadır. Mekke döneminin ortalarında yani 616 yılında nazil olduğu tahmin edilmektedir. Mushaf’da 17nci, inişte 68nci sıradadır ve 111 âyettir.)

E’ûzu bi’llâhi min’eş-şeytâni’r-racîm/kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım. Bismillahirrahmanirrahim/Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla.

1.Mescid-i Haram’dan çevresini bereketli kıldığımız o mescid-i aksâ’ya (en uzak mescide) âyetlerimizi göstermek için bir gece kulunu yürüten (Rabbin) Sübhân’dır/ yücedir. Şüphesiz ki O, Semî’dir/işitendir, Basir’dir/görendir. (Bak. 2.55*4.153*6.7*17.1,60,90-96*34.9*)

(NOT: Bu âyetteki mescid-i aksâ’nın Mescid-i Haram’a en uzak bir mescidi işaret ettiği açıktır. Çünkü; Kudüs Bizans’ın hakimiyetindedir ve Müslümanlar tarafından o tarihte henüz fethedilmemiştir. Kudüs, bu âyetin nazil olduğu 616 yılından yaklaşık 22 yıl sonra 638 yılında 2nci halife Hz. Ömer zamanında fethedilmiş ve Kudüs’deki Mescid-i Aksa o zaman inşa edilmiş ve ona Mescid-i Aksa denilmiştir.)                   

2.Ve Mûsa’ya, İsrailoğulları için hidayet rehberi olan o Kitabı verdik. Benim peşim sıra (başka) vekil/koruyucu edinmeyin! dedik.

3.Ey Nûh ile birlikte (gemide) taşıdıklarımızın zürriyetinden/soyundan olanlar! Muhakkak ki ki o çok şükreden bir kuldu. (Bak.17.3*19.58)

4.Kitapta İsrailoğulları’na bildirdik ki: Siz yeryüzünde iki defa fesat çıkaracak ve büyüklük taslayacaksınız!

5.Birincisinin vakti geldiğinde savaş gücü yüksek olan kullarımızı üzerlerine saldık, onlar da köşe-bucak her yeri arayıp-taradılar. Böylece bozgunculuk yapanlar için konulan yasa/karar uygulanmış oldu.

6.Daha sonra hem mal ve hem de oğullar vererek onlara karşı sizi güçlendirdik.

7.Eğer iyilik yaparsanız kendinize iyilik yaparsınız, eğer kötülük yaparsanız kendinize kötülük yaparsınız! İkinci cezalandırma vakti geldiğinde yüzlerinizi kapkara yapacak (kullarımızı üzerinize salarız) onlar mescidinize girip önceki gibi her şeyi talan ederler. (Bak.17.7,16*41.46*45.15*99.7-8)

8.Rabbinizin size merhamet etmesi umulur. Siz (küfre) dönerseniz Biz de (cezaya) döneriz. Biz cehennemi kâfirlere zindan olarak hazırladık.

(Bak. 2.89-90*7.41*17.8)

9.Şüphesiz ki bu Kur’an, en doğru yola hidayet eder, salih amel işleyen mü’minlere büyük bir ecir/mükâfat müjdeler.

(NOT: İman edip salih amel işleyenlerin mükafatları için Bak. 2.25,62,112*3.15* 4.57,122,124-125*5.69*9.121*16.97*17.9,23-24*18.2,88*20.75,112*24.37-38* 29.7*39.10,33-35*40.40)

10.Âhirete iman etmeyenlere de elîm bir azap hazırladık!

11.(Nankör) İnsan, iyiliği ister gibi kötülüğü istiyor; zira insan çok acelecidir. (Bak. 8.32*10.11*17.11*21.37)

12.Geceyi ve gündüzü iki âyet/sembol yaptık. Gecenin âyetini giderip, gündüzün âyetini aydınlatıcı yaptık. Bu; Rabbinizin nimetlerini kazanma, yılların sayısını ve hesabını bilmeniz içindir. Biz, her şeyi ayrıntılı olarak açıkladık! 

(Bak. 2.164*3.190*6.96*10.5*17.12*21.33*25.62*36.37-40*39.5*41.37*55.5)

13.Her insanın kuşunu/sicilini onun boynuna asarız. Kıyamet Günü, yaptıklarının hepsini kayıtlı bulacağı sicilini/amel defterini onun önüne koyarız.

(Bak. 17.13,71*18.49*36.12*45.28*69ç18-25*75.13*84.7-12*99.6-8)

14.Ona: Oku kitabını/sicilini! Bugün hesap görücü olarak sen kendine yetersin! denir.

15.Kim doğru yola gelirse, ancak kendi lehine gelmiş olur. Kim de yoldan saparsa, ancak kendi aleyhine sapmış olur. Hiç kimse başkasının günahını çekmez. Biz, Rasûl göndermeden azap etmeyiz!

(Bak. 2.134,141,272*6.104,164*10.108*17.15*27.92*35.18*39.41*53.38-41) (Bakara 2.272 dip notunda bilgi verilmiştir.)

16.Biz, bir beldenin ileri gelenlerine/yöneticilerine önce emrederiz/uyarırız. Buna rağmen fasıklık yaparlarsa onların hakkında hüküm hak olur ve orayı yerle bir ederiz. (Bak.6.123*17.16*34.34-35*38.12-14*43.23)

17.Nuh’tan sonra da nice beldeleri helâk ettik. Kullarının günâhlarını bilmek ve görmek için Rabbin yeter. (Bak. 6.6*17.17,30*25.58)

18. Kim çabucak geçeni (dünyayı) isterse; ona dünyada dilediğimiz kadarını hemen veririz. Sonra ona cehennemi mekân yaparız. Kınanmış ve kovulmuş olarak oraya girer.

19. Kim de âhireti ister ve mü’min olarak orası için çalışırsa, bunların çalışmaları şükre değerlidir.

(Bak. 2.200-202*3.145*4.124*11.15-16*17.18-19*42.20)

20.Rabbinin ihsanından hem onlara hem bunlara hepsine veririz. Rabbinin ihsanı kısıtlı değildir.                                                                                          21.Onların bazısını diğerlerine nasıl üstün kıldığımıza bak. Âhiret, hem dereceler bakımından hem de faziletler bakımından daha yücedir.                      22.Allah ile birlikte başka bir ilâh edinme. Yoksa kınanmış olarak kala kalırsın (Bak.16.51*17.22,39*21.22*50.26*51.51)                                   

23.Rabbin (buyurdu): O’ndan başkasına kulluk etmeyin ve ana-babaya iyilik edin! Eğer onlardan birisi veya her ikisi de senin yanında ihtiyarlarsa: Sakın onlara Öf bile deme ve onları azarlama ve onlara güzel söz söyle.                                   

24.Onlara tevazu kanatlarını ger ve: Rabbim! Küçükken onların bana sevgi ve şevkat gösterdikleri gibi Sen de onlara şevkat ve merhamet göster! diye dua et. (Bak. 2.83*6.151*17.23-24*29.8*31.14-15*46.15-16)                               

25.Rabbiniz içinizde olanı/niyetinizi en iyi bilendir. Eğer sâlih/iyi kimselerseniz şüphesiz ki O kendisine yönelenleri bağışlayandır.                                  26.Akrabaya, miskinlere ve ibnu’s-sebîl/yol oğluna (Allah yolunda olanlara) hakkını ver ama saçıp-savurma. (Bak.2.177,215*4.36*9.60*17.26*30.38*76.8)                                                     

27.Şüphesiz ki saçıp-savuranlar şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür. (Bak. 17.27,29*25.67)                                                28.Eğer Rabbinin rahmetini beklerken onlara bir şey veremezsen, hiç olmazsa onlara güzel söz söyle. (Bak. 2.263*17.28)                                                29.Eli sıkı/cimri olma, büsbütün de saçıp-savurma. Yoksa kınanırsın ve yaptığına pişman olursun. (Bak. 17.27,29*25.67)                                        

30.Muhakkak ki Rabbin, dilediğine rızkı bol verir, dilediğine de daraltır. Çünkü O, kullarından Habîr’dir/haberdardır, Basıyr’dir/görendir.

(Bak. 13.26*17.17,30,96)                                                                                  

31.Geçim endişesiyle evlatlarınızı öldürmeyin. Onların rızıklarını da, sizin rızkınızı da Biz veriyoruz. Şüphesiz onları öldürmek büyük bir suçtur/günâhtır.

(Bak. 6.151*17.31*81.8-9)                                                                 

32.Zinaya yaklaşmayın, çünkü o hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur.          

33.Haklı bir sebep olmadıkça, Allah’ın haram kıldığı canı öldürmeyin. Kim haksız yere öldürülürse onun velisine/akrabalarına kısas (eşdeğer ceza konusunda) yetki verdik. O da katili öldürme işinde aşırılığa kaçmasın, çünkü (kısas hakkı verilerek) o zaten yardım görmüştür.                                        (Bak. 2.178-179*4.9293*5.32,45*6.151*17.33*18.74*25.68)   

34.Yetimlerin malına, onlar reşit oluncaya kadar-onların iyiliği için hariç-yaklaşmayın. Verdiğiniz sözü de yerine getirin, çünkü verilen sözlerden sorumlusunuz. (Bak.2.177,224-225*3.77* 4.2,6,10,33,120*5.1*6.152* 13.20*16.91*17.34* 23.8*70.32)                                                                  35.Ölçtüğünüz zaman tam ölçün ve doğru teraziyle tartın. Bu te’vîlâ/yorum, hayırlı ve güzel olandır.                                                                   

36.Hakkında bilgi sahibi olmadığın şeylerin peşine düşme! Çünkü; kulak, göz ve gönül, bunların her biri yaptıklarından sorumludur.

(Bak. 17.36*24.11*49.6,12)     

37.Yeryüzünde böbürlenerek yürüme! Çünkü sen ne yeri yarabilirsin ne de dağlarla boy ölçüşebilirsin. (Bak. 17.37*25.63*28.78-81*31.18-19)        

38.Bunların hepsi Rabbinin katında hoş görülmeyen kötü şeylerdir.       

39.İşte Bunlar; Rabbinin sana vahyettiği hikmetlerdir/doğru hükümlerdir. Allah ile beraber başka bir ilâh edinme, yoksa kınanmış ve kovulmuş olarak cehenneme atılırsın! (Bak. 16.51*17.22,39*21.22*50.26*51.51)                                             

40.(Ey müşrikler!) Rabbiniz oğulları size ayırdı da kendisi meleklerden kızlar mı edindi? Siz (vebali) çok büyük bir söz söylüyorsunuz?

(Bak. 2.116*6.100*16.57,62*17.40*18.5*19.88-93*37.149-157*43.15-17,19* 52.39*53.21-22)                                                                      

41.Andolsun ki Biz bu Kur’an’ı düşünüp ders almaları için açıkladık. Fakat bu onların nefretini artırıyor.

(Bak.6.109*17.41,89*18.54*25.50*30.58*35.42*38.29*39.27*59.21)                         

42.De ki: Eğer dedikleri gibi, O’nunla birlikte başka ilâhlar olsaydı, arşın sahibine (gitmek için) onlar bir yol ararlardı. (Bak.17.42,57*21.22*23.91)      

43. O Sübhan’dır/noksandan münezzehtir, uludur ve yüceler yücesidir!       

44.Yedi gök, yer ve bunların içindekiler O’nu tesbih ederler/yüceltirler. O’nu Hamd/ övgüyle tesbih etmeyen/yüceltmeyen hiçbir varlık yoktur. Ve lakin siz onların tesbihatını anlayamazsınız. Şüphesiz ki O Halîm’dir/hoşgörülüdür, Gafûr’dur/ bağışlayandır.

(Bak.17.44*23.86-87*41.11-12*65.12*67.3*71.15)                 

45.Fe izâ kara’tel kur’âne/Kur’an okuduğun zaman, seninle âhirete inanmayanların arasına görünmez bir perde çekeriz.                                        

46 Kalplerinin üzerine perdeler, kulaklarına da tıkaç yerleştiririz. Sen Rabbini birleyerek Kur’an’ı zikrettiğinde/okuduğunda, onlar nefretle gerisin geri dönüp giderler.                                                                                             

47.Seni dinledikleri sırada, aslında onların ne maksatla dinlediklerini de iyi biliriz. Aralarında gizli-kapaklı konuşmalarında da bu zalimlerin: Peşinden gittiğiniz büyülenmiş bir adamdan başkası değildir! dediklerini de çok iyi biliriz.            

(Bak. 6.25*16.98*17.45-47*27.80*30.52*39.45*111.1-5)                        

48.Onların seni neye benzettiklerine bir bak! Sonunda sapıttılar. Artık doğru yolu bulamazlar. (Bak.17.48*25.9)                                                                   

49.Dediler ki: Biz, kemiklerimiz un-ufak olup, toza-toprağa karıştıktan sonra mı yeniden diriltileceğiz? (Bak. 6.29*13.5*17.49,98*19.66*23.35,82*27.67*32.10* 36.78*37.16,53*44.35* 50.3,15*56.47*64.7*79.10-11)                                       

50. De ki: İster taş olun ister demir!                                                    

51.Veya gönlünüzde büyüyen başka bir varlık! Onlar: Kim bizi geri çevirecek (yeniden diriltecek)? derler. De ki: Sizi ilk defa yaratmış olan! Şaşkın bir halde: Ne zaman olacak? derler. De ki: Belki de çok yakında! (Bak. 2.28*10.4*17.51*30.11,27*53.47*56.57*75.40*85.13) 

52.O sizi çağırdığı zaman: O’na hamd ederek/överek çağrıya uyacaksınız. Ve kabirde/dünyada çok az bir süre kaldığınızı düşüneceksiniz.              

(Bak. 10.45*17.52*20.102-103*23.112-114*30.25*79.46)  

53.Kullarıma söyle, birbirlerine sözün en güzelini söylesinler. Şüphesiz ki şeytan aralarını bozmak ister. Şüphesiz ki şeytan insanın apaçık düşmanıdır.              (Bak.2.168*4.63*16.125*17.53)                                                                                              

54.Rabbiniz sizi çok iyi bilmektedir; (hak edene) rahmet eder, (müstehak olana) azap eder. Biz, seni onların üzerine vekil olarak göndermedik.                      

55.Ve Rabbin, göklerdeki ve yeryüzünde olanları en iyi bilendir. Andolsun ki Biz Nebi’lerin bazısını bazısından üstün kıldık ve Davûd’a da Zebûr’u verdik. (Bak.2.253*3.84*17.55)                                                                                                         

56.De ki: Allah’ın peşi sıra aranıza koyduğunuz ilâhları çağırın, onlar başınızdaki sıkıntıyı ne giderebilirler ne de değiştirebilirler!                                             

(Bak. 7.197*17.56*25.3*36.23*39.38*46.5)                                            

57.Onların (ilâh diye) yalvardıkları varlıklar, kendilerini Rablerine daha yakın kılacak yolları ararlar. O’nun rahmetini umarlar ve azabından korkarlar. Şüphesiz ki Rabbinin azabından korkmak gerekir. (Bak. 17.42,57*21.22*23.91)      

58.Kıyamet Günü’nden önce helâk etmeyeceğimiz veya şiddetli bir azaba uğratmayacağımız hiçbir belde/şehir yoktur. İşte bunlar Kitapta yazılıdır.)   

59.Sana mucize göndermemize mani olan şey, önceki halkların mucizeleri yalanlamış olmalarıdır. Nitekim Semûd kavmine de açık bir mucize olarak dişi deveyi verdik ama (onu öldürerek) zalim oldular. Halbuki mucizeleri (inkârcıları) korkutmak için göndeririz. (Bak. 7.73-78*11.61-68*13.7*17.59*26.153-158)   

60.Bir gün sana: Rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır! demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı ve Kur’an’da lanetlenmiş ağacı (Zakkum) da sırf fitne/imtihan vesilesi yaptık. Biz onları uyarıyoruz ama bu onların azgınlıklarını daha da artırıyor. (Bak. 17.1,60*37.62*44.43-44)                                         

61.Bir gün meleklere: Li âdem/Âdem’e secde (hürmet) edin demiştik, onlar secde ettiler, İblis hariç. O dedi ki: Ben, çamurdan yarattığın birine secde etmem! (NOT: Secde konusunda; Bakara 34ncü âyetin dip notunda bilgi verilmiştir.)

62.Dedi ki: Benden mükerrem/üstün kıldığın varlık bu mu? Eğer Kıyamet Gününe kadar bana mühlet verirsen, pek azı hariç onun neslini buyruğum altına alacağım! 63.(Allah) buyurdu: Defol git! Onlardan kim sana tabi olursa şüphesiz sizin cezanız cehennemdir. Ne mükemmel bir ceza!                                                                       

(Bak. 7.12-18*15.30-42*16.98-100*17.61-65*34.20-21*38.71-85)       

64.Onlardan gücünün yettiğini vesvesenle (sesinle) yoldan çıkar, süvarilerinle ve piyadelerinle onların üzerine yüklen. Onların mallarıyla ve çocuklarıyla (günahlarına) ortak ol, onlara (boş) vaatlerde bulun! Zaten şeytanın bütün vaatleri sadece bir aldatmacadan ibarettir.

(Bak. 4.120*6.112,140*7.32*10.59*17.64*34.21*114.1-6)                     

65.Doğrusu Benim (ihlaslı ve müttâki) kullarım üzerinde senin hiçbir etkin olmayacaktır. Onlara vekil olarak Rabbin yeter!

(Bak.14.22*15.42*16.99-100*17.65*38.82-85)                                                  

66.Rabbiniz, lütfundan aramanız için denizde yürütendir/yüzdürendir. Muhakkak ki O, size çok merhametlidir. (Bak. 16.14*17.66*30.46*35.12*45.12)     

67.Denizde bir sıkıntıya uğradığınızda, O’ndan başka yalvardıklarınızın kaybolup gider. O sizi karaya çıkarınca yüz çevirirsiniz. İnsan çok nankördür.                   

(Bak. 10.12,22*16.53-55*17.67*29.65-66*30.33*31.32*39.8,49*42.48)        

68.Peki; O’nun sizi karada yerin dibine batırmayacağından veya üzerinize taşlar yağdırmayacağından emin misiniz? Sonra kendinize O’ndan başka bir vekil/yardımcı da bulamazsınız. (Bak.6.65*7.4*17.68)                                                                                                  

69.Yahut sizi bir defa daha denize döndürerek, nankörlük ettiğiniz için üzerinize bir kasırga yollayarak sizi suda boğmayacağından emin mi siniz? Sonra Bize karşı size arka çıkacak birini de bulamazsınız.                                     

70.Andolsun ki, Biz Ademoğullarını değerli kıldık, karada ve denizde taşıdık, temiz ve güzel nimetler verdik. Onları yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldık.(Bak.17.70*23.2122*36.12*40.64*43.12*45.16*95.4)                                                

71.Bütün insanları imamlarıyla/önderleriyle birlikte çağıracağımız gün (Kıyamet Günü), kitabı/amel defteri sağından verilenler onu okurlar ve onlara zerre kadar bir haksızlık yapılmaz. (Bak.17.13,71*18.49*36.12*45.28*69.18-25*75.13*84.7-12* 99.6-8)                                                             

72.Bu dünyada (hakikata) kör olanlar âhirette de kör olur ve yolunu iyice şaşırır.(Bak. 17.72*20.124-127*22.46*35.19-20*40.58)                                                        73.Neredeyse seni fitneye düşürmek için vahyettiğimizden başka şeyler uydurarak Bize isnad eden bir iftiracı durumuna düşürecekler ve seni halîl/yakın dost edineceklerdi.                                                          

74.Eğer seni sebatlı kılmasaydık, az kalsın onlara biraz meyledecektin.  

75.İşte o zaman Biz sana hayatın da ölümün de acılarını kat-kat tattırırdık. Sonra sana yardım edecek kimseyi de bulamazdın.                                                         

(Bak. 6.15*10.15*17.73-75*46.8*53.2-4*69.43-47)                                       

76.Seni yurdundan çıkarmak için neredeyse dünyayı başına yıkacaklardı. O takdirde senden sonra onlar da orada fazla kalamazlar.                                      

77.Senden önceki Rasûllere uyguladığımız sünnetimiz/kuralımız budur. Bizim sünnetimizde herhangi bir değişiklik bulamazsın. 

(Bak. 17.76-77*33.62*35.43*47.13)                                             

78.Güneşin batıya kaymasından gecenin karanlığı bastırıncaya kadar ekımis salâta/o namazı dosdoğru kıl. Şafak söktüğü zaman da (namaz kıl). Çünkü sabah namazı meşhûd (şahitli, gözle görülen)’dir.                                    

79.Gecenin bir bölümünde de sana özgü bir nafile olarak fe tehecced bihi/teheccüd namazı kıl. Umulur ki bu sayede Rabbin seni makamı mahmud’a ulaştırır. 

(NOT: Namaz vakitlerini bildiren âyetler şunlardır: 2.238*11.114*17.78-79*20.130*30.17-18*39.9*50.39-40*73.20*76.26)            

80.De ki: Rabbim! Beni gireceğim yere dürüstçe girmemi sağla, çıkacağım yerden dürüstçe çıkar. Bana katından yardımcı bir güç ver!                                        

81.De ki: Hakk/gerçek geldi, bâtıl/uydurma yok oldu. Şüphesiz bâtıl yok olmaya mahkûmdur. (Bak. 7.118*17.81*21.18*34.49*42.24)  

82.Kur’an’dan indirdiklerimiz, mü’minler için bir şifa ve bir rahmettir. Zalimlerin ise sadece zararını/hüsranını artırır. (Bak. 9.124-125*10.57-58*17.82)   

83.İnsana nimet verdiğimizde yüz çevirir ve yan çizer. Başına bir sıkıntı gelince de karamsarlığa düşer. (Bak. 11.9*17.83*39.8*41.51)                                          

84.De ki: Herkes karakterine/kabiliyetine göre davranır. Rabbin kimin doğru yolda olduğunu en iyi bilendir. (Bak. 6.117*16.125*17.84*28.85*53.30*68.7) 

85.Sana ruh’tan soruyorlar. De ki: Ruh Rabbimin emrindedir! Ondan size çok az bilgi verilmiştir.                                                                                              

86.Eğer isteseydik, sana vahyettiğimizi geri alırdık da Bize karşı seni koruyacak bir vekil bulamazdın. (Bak.17.86-87)                                                                              

87.Geri alınmaması sadece Rabbinin rahmetidir. O’nun sana lütfu her daim büyüktür.

88.De ki: Bu Kur’an’ın bir benzerini getirmek için ins ve cinn/görünen ve görünmeyen varlıkların hepsi bir araya gelseler ve bütün güçlerini birleştirseler yine de onun benzerini getiremezler! (Bak. 2.23-24*10.38*11.13*16.101*17.88*21.5*25.4*32.3*42.24*46.8*52.33-34)

89.Kur’an’da insanlara her örneği değişik şekillerde açıkladık. Ama insanların çoğu inkâr/kâfirlik etmekte direnirler.(Bak.6.109*17.41,89*18.54*25.50*30.58*35.42*38.29*39.27*59.21)                         

90.Kâfirler dediler ki: Bize bu topraklardan akan bir pınar fışkırtana kadar sana inanacak değiliz!                 

91.Veya hurma ve üzüm bahçelerin olmalı ve onların arasından ırmaklar akıtmalısın!   

92.Ya da gökyüzünü üstümüze parça-parça düşürmelisin veya söylediğine Allah’ı ve melekleri şahit getirmelisin!

93.Yahut da altından yapılmış bir köşkün olmalı yahut gökyüzüne çıkmış olmalısın? Bize okuyacağımız bir kitap indirmedikçe ona çıktığına da inanacak değiliz! De ki: Rabbim Sübhân’dır/noksanlıktan münezzehtir, ben sadece Rasûl olan bir beşerim!

94.Kendilerine doğru yolu gösteren Rasûl gelince bu insanları iman etmekten alıkoyan sözleri şudur: Allah Rasûl olarak bir adamı/insanı mı gönderdi?

95.De ki: Yeryüzünde eğer melekler yaşasaydı, onlara Rasûl olarak gökten bir melek gönderilirdi!

(Bak. 11.12*14.11*17.94-95*21.3*23.24,33-34,47*26.154,186*36.15* 54.24-25*64.6)

96.De ki: Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Muhakkak ki O kullarından Habîr’dir/haberdardır, Basîr’dir/görendir.

97.Allah’ın hidayet ettiği kişiler doğru yola ulaşmış olurlar. Dalalette bıraktığı kişiler ise, Allah ile arasına koyacağı veli/yardımcı bulamazlar. Onları, Kıyamet Günü yüzleri yerde; kör, dilsiz ve sağırlar olarak toplayacağız. Varacakları yer cehennemdir, ateş azaldığı zaman onun alevini artırırız.(Bak:2.272*6.117*10.108*16.125*17.15,97*27.92*28.56,85*39.41*68.7 Bakara 2.272 dip notunda bilgi verilmiştir.)                      

98.Ayetlerimizi inkâr etmelerine ve: Kemikler haline gelmiş ve paramparça olmuşken mi? Yani o haldeyken biz yeni bir yaratılışla ayağa mı kalkacağız? demelerine karşılık bu onlara verilen bir cezadır.(Bak.6.29*13.5*17.49,98*19.66*23.35,82*27.67*32.10*36.78*37.16,53*44.35*50.3,15*56.47*64.7*79.10-11)

99.Onlar görmediler mi ki; Allah gökleri ve yeri yarattı. Onların benzerini yaratmaya da Kadîr’dir. Şüphesiz ki onlar için bir ecel belirlemiştir. Ama bu zalimler inkârlarında ısrar ediyorlar. (Bak. 6.2*17.99*25.50*36.81*40.57*46.33*50.15*79.27-28)

100.De ki: Eğer Rabbimin rahmet hazineler elinizde olsa, tükenir korkusuyla infâk etmezdiniz! Ve insanlar çok cimridir. (Bak. 4.53*17.100*70.19-21)

101.Andolsun Musa’ya apaçık dokuz âyet/mucize verdik. Onu İsrailoğullarına sor. Onlara geldiğinde Firavun dedi ki: Ey Musa! Ben senin büyülenmiş biri olduğunu görüyorum!

102.Musa dedi ki: Sen de bilirsin ki bunları birer ibret olarak göklerin ve yerin Rabbi indirdi. Ey Firavun, ben senin mahvolacağını görüyorum!

103.(Firavun) onları oradan sürüp-çıkarmak istedi. Biz de onu ve yanındakilerin hepsini suda boğduk.

104.Sonra İsrailoğullarına dedik ki: Bu topraklara yerleşin. Ahiretin zamanı gelince sizi de derleyip bir araya getireceğiz!

105.Biz bu Kur’an’ı hakk olarak indirdik ve o hakk ile indi. (Rasûlüm!) Seni de sadece haber verici ve uyarıcı olarak gönderdik.

(Bak. 2.119*4.166*6.115*10.37*17.105*26.192-193*33.45-46*48.8-9)

106.Biz onu Kur’anlar/kümeler haline ayırdık ve insanlara yavaş-yavaş okuman için kümeler halinde indirdik.

(Bak. 17. 106*20.114*25.32*73.4*75.17-19)

107.De ki: Siz ona ister inanın ister inanmayın. Daha önce kendilerine ilim verilmiş olanlara Kur’an okunduğu zaman onlar yüzüstüne kapanıp secde ederler! (NOT: Secde konusunda; Bakara 34ncü âyetin dip notunda bilgi verilmiştir.)                 

108.Derler ki: Rabbimiz Sübhan’dır/noksandan münezzehtir, Rabbimizin verdiği söz gerçektir!                                      

109. Bu (Kur’an okumak), onların saygısını artırır. Onlar ağlayarak yüzüstü kapanırlar. (Bak. 3.113-114*5.82-84*17.109*28.51-53)                         

110.De ki: İster Allah diye dua edin ister Rahman diye. Hangisiyle dua ederseniz edin en güzel isimler/sıfatlar Allah’a aittir. Yalvarıp-yakarırken sesini yükseltme, sesini çok da kısma, ikisinin arasında bir yol tut. (Bak. 1.3*7.180,205*17.110*20.8*59.24)                                               

111.De ki: Hamd/yücelikler Allah’a mahsustur. Çocuk edinmemiştir. Mülkünde ortağı yoktur. Bir veliye/yardımcıya ihtiyacı da yoktur çünkü aciz değildir. Tekbir getirerek O’nu yücelt! (Bak. 2.116*3.26*17.111*74.3)

(Gözden Geçirme-Mart:2024)

 

 

X