20 Nisan 2024 Cumartesi
MENÜ
SON YAZILAR

MÜ'MİNÛN SÛRESİ

23/80 MÜ’MİNÛN SÛRESİ

(Mü’minler anlamına gelen adını ilk âyetinde geçen mü’minûn kelimesinden almıştır. Mekke döneminde nazil olmuştur. Mushafda 23ncü, inişte 80nci sıradadır ve 118 âyettir.)

E’ûzu bi’llâhi min’eş-şeytâni’r-racîm/kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım. Bismillahirrahmanirrahim/Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla.

1.Mü’minler elbette kurtuluşa erdiler/erecekler.

(Bak. 2.5*23.1*87.14-15*91.9)

2.Elbette onlar namazlarında huşû/derin bir saygı içindedirler, (Bak. 2.45*23.2)

3.Ve elbette onlar boş sözlerden, lüzumsuz işlerden uzak dururlar, (Bak. 17.36*23.3*25.72*28.55)

4.Ve elbette onlar zekâtı vermek için çalışırlar,

(Bak. 9.103*23.4)

5.Ve elbette onlar iffetlerini/ırzlarını korurlar,

(Bak. 23.5*24.30-31*70.29)

6.İllâ alâ ezvâcihim ev mâ meleket eymânühüm/ancak eşleri yani nikâh akdiyle sahip oldukları hariç. Çünkü onlar kınanmazlar. (Bak.23.6*70.30)  (A.Bayındır, 23.6 âyetin dip notu, M. Esed S.835- M.İslamoğlu  S.640-İ.Yakıt S.369 Bunlar; âyette geçen ev tabirine klasik veya anlamı yerine, yani anlamı vermişlerdir, benim görüşüm de böyledir. Böylece; iffetlerini eşlerinden yani nikâh akdiyle  sahip olduklarından korumaları gerekmez.)                              

7.Kim bundan ötesini isterse, işte bunlar haddi aşan kimselerdir, (Bak. 23.7*70.29-32)

8.Ve onlar emanetlerine ve ahidlerine/sözlere riayet ederler,

9.Ve onlar namazlarını muhafaza ederler/dosdoğru kılarlar.

10.İşte asıl vârisler onlardır.

11.Onlar Firdevs’e varis olanlardır ve orada ebedî kalacaklardır. (Bak.2.177,224-225* 3.77*4.2,6,10,33,120* 5.1*6.152*13.20* 16.91*17.34*23.8*70.32)

12.Andolsun ki Biz insanı (toprak ve sudan oluşan) çamurdan, süzülmüş bir özden yarattık.

(23.12-14 açıklamaları için Bak. 22.5 Not’u)

13.Sonra onu korunaklı bir yerde (rahimde) nutfe (zigot) haline getirdik.

14.Sonra nutfe’yi alaka (embriyo) haline getiriyoruz. Alaka’yı cenin (mudga-bir çiğnem et) haline getiriyor, sonra bu cenin’de kemikler oluşturuyoruz, sonra bu kemiklere et giydiriyoruz. Nihayet onu yepyeni bir varlık (bebek) olarak dünyaya getiriyoruz. Yüceler yücesi olan Allah en mükemmel yaratıcıdır.

15.Sonra, siz bunun ardından muhakkak ki öleceksiniz.                 

16.Sonra siz Kıyamet Günü muhakkak diriltileceksiniz. (Bak. 20.55*23.16)

17.Andolsun ki üstünüzde yedi yol/yörünge (yedi kat gök) yarattık. Ve Biz yarattıklarımızdan habersiz değiliz. (Bak. 23.17*36.81*67.14)

18.Gökten bi kaderin/bir ölçüyle su indirip onu yeryüzüne yerleştirdik. Ve muhakkak ki Biz onu gidermeye de Kâdiriz. (Bak. 15.21*23.18*25.2*43.11*54.49*87.3)

(NOT: Kur’an’da kadere iman diye bir şey yoktur. Çünkü kader Allah’ın âlemlerin işleyişiyle ilgili olarak koyduğu ölçünün adıdır.)    

19.Onunla, sizin için hurma ve üzüm bahçeleri yaptık. Orada sizin yediğiniz birçok meyveler vardır. (Bak. 16.11*23.19*78.16)

20.Sina Dağı’nda bir (zeytin) ağacı yetiştirdik, onun hem meyvesi yenir hem de ondan yağ elde edilir.

21.En’am (koyun, keçi, sığır ve deve) cinsi hayvanlarda sizin için ibretler vardır. Siz onların sütlerini içiyor, etlerini yiyorsunuz. Onlarda daha pek çok faydalar vardır.  (Bak.6.142*16.5-8,66,80*23.21-22* 36.71-73*40.79-80*43.12-13)

22.Karada onlara, denizde gemilere biniyor ve yüklerinizi taşıyorsunuz. (Bak. 10.22*16.5-8*

17.70*22.65*23.21-22* 40.79-80*43.12)

23.Biz Nûh’u (Rasûl) olarak kavmine gönderdik. Dedi ki: Ey kavmim! Allah’a kulluk edin. Sizin O’nun peşi sıra bir ilâhınız yoktur. Takvânızı takınmayacak mısınız?                                                              (Bak. 7.59-64*11.25-49*23.23-31*26.105-122* 54.9-17*71.2)

24.Kavminin kâfir olan meleleri/ileri gelenleri dediler ki: Bu sizin gibi bir beşer/insan. Fakat o size üstün olmak istiyor. Eğer Allah dileseydi meleklerden gönderirdi. Biz geçmiş atalarımızdan böyle bir şey duymadık!

(Bak. 11.12*14.11*17.94-95*21.3*23.24,33-34,47*26.154,186* 36.15*54.24-25*64.6)

25.Herhalde o delirmiş/cinlenmiş, bir süre onu gözetim altında tutun!

26.Dedi ki: Rabbim! Onların beni yalanlamalarına mukabil Sen bana yardım et!

(Bak. 23.26,39*54.10*71.26-28)

27.Ona şöyle vahyettik: Nezaretimizde ve vahye göre gemiyi yap/inşa et! Emrimiz gelip ve fârat tennûru/sular taşıp coşmaya başlayınca, her türden birer çifti ve aileni gemiye bindir. Aleyhine hüküm verilmiş olanları alma. O zalimlerle ilgili Ben’den bir istekte bulunma, muhakkak ki onlar suda boğulacaklar! (Bak. 11.37,40*23.27*54.11)

28.Sen ve beraberindekiler gemiye bindiğinizde: De ki: Bu zalim kavimden bizi kurtaran Allah’a hamdolsun!  (Bak. 23.28*43.13)

29.Ve de ki: Rabbim! Beni bereketli bir yere indir. Sen, varılacak en hayırlı yeri bilensin!

30.Muhakkak ki bunda nice ibretler vardır. Biz onları böyle deneriz/imtihan ederiz!

(Bak. 2.155*3.186*21.35*23.30)

31.Biz onlardan sonra başka nesiller meydana getirdik.

32.Onlara da kendi içlerinden bir Rasûl gönderdik. Allah’a kulluk edin. Sizin O’ndan başka ilâhınız yoktur. Hâlâ takvâlı olmayacak mısınız? dedi.

33.Kâfir olup, ahirette hesaba çekilmeyi yalanlayan ve dünya hayatında refah verdiğimiz kavminin meleleri/ileri gelenleri dediler ki: Bu sizin gibi bir beşerden/insandan başka bir şey değil. Sizin yediğinizden yiyor, içtiğinizden içiyor! (Bak. 7.147*11.27*14.10-11*17.94*21.3*23.24,33-34,47* 25.41*26.154,186*36.15*54.24-25*64.6)

34.Eğer, sizden hiçbir farkı olmayan bu adama uyacak olursanız, sonunda hüsrana uğrarsınız.

35.Bu adam, ölüp toprağa karıştıktan ve kemik yığını haline geldikten sonra tekrar diriltileceğinizi vaad ediyor, öyle mi?

(NOT: Hayat bu dünyadan ibarettir. Biz bir daha diriltilecek değiliz! diyen kâfirlerle ilgili âyetler için Bak. En’âm 6.29 dip notu.)

36.Bu vaadler olacak şeyler değil, bunlar boş vaadlerdir.

37.Dünyadaki hayatımızdan başka bir hayatımız yoktur. Biz ölürüz ve (bir kez) yaşamış oluruz, öldükten sonra da diriltilecek değiliz. (Bak. 6.29*23.37*45.24)                            

38.Bu adam/Rasûl, uydurduğu yalanları Allah’a isnad eden bir iftiracı. Biz ona asla inanmayız.            (Bak. 23.38*34.8)               

39.Dedi ki: Rabbim! Beni yalanlamalarına karşı bana yardım et! (Bak. 23.26,39*54.10*71.26-28)

40.(Allah) Dedi ki: Onlar çok yakında pişman olacaklar!    

41.Derken o korkunç ses onları hakkıyla yakaladı, hepsini sel süprüntüsüne çevirdi ve zalim kavim yok olup gitti.                                                                                      

42.Sonra onların ardından başka nesiller meydana getirdik.                                                                   43.Hiçbir toplum, ecelini ne öne alabilir ne de erteleyebilir.

(Bak. 7.34*10.49*15.5*16.61*18.58*23.43*35.45)

44.Sonra birbiri ardından Rasûller gönderdik. Her toplum kendine gelen Rasûlü yalanladı. Biz de onları yok ettik ve ibretlik hikayeler haline getirdik. İman etmeyen toplumlar uzak olsun.

(Bak. 23.44*34.19*43.23)

45.Sonra da Mûsa’yı ve kardeşi Harun’u âyetlerimiz ve açık delillerimizle/mucizelerle Rasûl olarak (gönderdik). (Bak.11.96*23.45)

46.Firavun’a ve onun melelerine/ileri gelenlerine gönderdik. Onlar kibirlendiler ve büyüklük taslayan bir  kavim oldular. (Bak. 7.103*11.97*23.46)

47.Dediler ki: Kavimleri bize kölelik eden şu iki kişiye inanacak mıyız? (Bak. 11.12*14.11*17.94-95* 21.3*23.33-34,47*26.154,186*36.15*54.24-25*64.6)

48.Böylece onları yalanladılar ve helâk edildiler.

49.Andolsun ki, onlar belki yola gelirler diye Mûsa’ya o Kitab’ı/Tevrat’ı) verdik.

50.Meryem’in oğlunu (İsa’yı) ve annesini (Meryem’i) de birer âyet/mucize kıldık ve onları oturmaya elverişli, akarsulu bir tepeye yerleştirdik. (Bak. 19.20-21,24*21.91*23.50)

51.Ey Rasûller! Temiz nimetlerden yiyin ve sâlih amel işleyin. Şüphesiz ki Ben yaptıklarınızı bilirim.

52.Ve işte bu sizin ümmetiniz/dininiz tek bir ümmettir/ dindir ve Ben de sizin Rabbinizim, takvâlı olun. (Bak. 21.92*23.52)

53.Derken işlerini aralarında zübürlere/kutsallaştırılan kitaplara ayırdılar. Her hizip kendi elindekiyle övünmektedir. (Bak. 6.159*21.93*23.53)

54.Onları bir süre kendi gafletleri içinde bırak. (Bak. 23.54*86.17)

55.Onlara verdiğimiz malları ve evlatları ne sanıyorlar?

56.Onların hayırlarına mı koşuyoruz? Hayır, onlar bunu bile anlamıyorlar.

(Bak.3.178*9.55*18.34-36*23.55-56*41.50)

57.Şüphesiz ki Rablerine duydukları derin saygıdan dolayı içleri ürperenler/titreyenler,

58.Onlar, Rablerinin âyetlerine iman ederler,

59.Onlar, Rablerine ortak/şirk koşmazlar,

60.Rablerinin huzuruna dönecekleri için, verdiklerini/ infâklarını kalpleri ürpererek/heyecanla verirler,

61.İşte onlar hayırda yarışırlar ve öncülük ederler. (Bak. 2.148*3.114*9.100*23.61*35.32*56.10-40)

62.Biz hiç kimseye gücünün üstünde bir yük yüklemeyiz. Bizim katımızda hakkı-hakikatı gösteren bir kayıt/amel defteri tutulmaktadır, sonuçta kimseye haksızlık yapılmaz.

(Bak. 2.233,286*6.152*7.42*23.62*65.7)

63.Hayır! Onların (inkârcıların) kalpleri gaflet içindedir. Ayrıca, daha kötü işleri yapmak için çalışanlar da var.

64.Nihayet refah içinde şımaranlarını azâba uğrattıığımız zaman hemen feryada başlarlar.

(Bak. 23.64*38.3*56.45*73.11-13)

65.Bugün feryad etmeyin, Şüphesiz ki Bizden yardım göremeyeceksiniz.

66.Vaktiyle âyetlerimiz size okunduğunda siz arkanızı dönüyordunuz.

(Bak. 20.124-127*23.66,105*40.12*41.26)

67.Büyüklük taslayarak, geceleyin (âyetlerimiz hakkında) ağzınıza geleni söylüyordunuz.

(Bak. 23.67*37.35)

68.Onlar o sözleri hiç düşünmezler mi? Yoksa önceki atalarına hiç ulaşmamış bir Kitap kendilerine mi geldi? (Bak. 4.82*23.68*47.24)

69.Yoksa Rasûllerini tanımadılar da bu yüzden mi onu inkâr ediyorlar? (Bak. 2.146*6.20*23.69)

70.Yoksa onun cinnet geçirdiğini mi söylüyorlar? Hayır! O, onlara bil hakkı/hak ile geldi ama, onların çoğu hakk’dan hoşlanmıyorlar. (Bak. 15.6*23.70*43.78)

71.Eğer hakk/gerçek onların arzularına göre şekillenmiş olsaydı; gökler, yer ve içindekilerin düzeni bozulurdu. Hayır, Biz onlara zikirlerini/Kur’an’ı getirdik fakat onlar (zikirden/Kur’an’dan) yüz çevirdiler.

(Bak. 21.10,22*23.71,91*43.44)

72.Yoksa sen, onlardan bir ücret mi istiyorsun? Rabbinin vereceği karşılık hayırlı olandır. O, rızık verenlerin en hayırlısıdır. (Bak. 6.90*11.51*23.72*34.39,47*36.21*38.86* 42.23*52.40*68.46)

73.Şüphesiz ki sen onları ilâ sıratım müstekıym’e/ dosdoğru bir yola çağırıyorsun.                            (Bak. 22.67*23.73*42.52)

74.Ve şüphesiz ki âhirete iman etmeyenler o yoldan sapıyorlar.

75.Eğer onlara rahmet edip sıkıntılarını gidersek yine de azgınlıklarına devam ederler.

76.Andolsun ki Biz onları azaba uğrattık, yine de Rablerine boyun eğmediler ve yalvarmadılar.

77.Sonunda onlara şiddetli bir azabın kapılarını açınca, birden ümitlerini tamamen yitirdiler.

78.Halbuki size; işitme, görme ve akletme yeteneği veren O’dur. Ne kadar da az şükrediyorsunuz. (Bak. 16.78*23.78*32.9*67.23*90.8-9)

79.Sizi yaratıp yeryüzüne yayan da O’dur. Sonunda O’nun huzurunda toplanacaksınız.

(Bak. 10.56*23.79*67.24)

80.Hayat veren de öldüren de O’dur. Geceyle gündüzün birbirini takip etmesi de O’nun buyruğuyladır. Hala akletmeyecek misiniz?                                                                      (Bak.2.76,164*3.190*7.169* 10.6*21.10*23.80*24.44*25.62*37.138*45.3-5)

81.Hayır! Bunlar da öncekilerin dediklerini dediler. (Bak. 2.118*23.81*51.52-53)

82.Dediler ki: Öldüğümüz vakit, toprak ve kemikler haline dönüştüğümüzde biz mi diriltileceğiz?

(NOT: Hayat bu dünyadan ibarettir. Biz bir daha diriltilecek değiliz! diyenlere verilen cevaplar için Bak. En’âm 6.29 dip notu.)

83.Bize yapılan bu tehdit daha önce atalarımıza da yapılmıştı. Bu eskilerin masallarından başka bir şey değil. (Bak. 6.25*23.83*27.68)

84.De ki: Yeryüzü ve üzerindekiler kimindir? Eğer biliyorsanız söyleyin!

85.Diyecekler: Allah’ındır! De ki: Hiç düşünmez misiniz?

86.De ki: Yedi kat göğün ve yüce arşın Rabbi kimdir?  (Bak. 17.44*23.86-87*41.11-12*65.12*67.3*71.15)

87.Diyecekler ki: Allah’tır! De ki: O halde takvânızı takınmayacak mısınız?

88.De ki: Her şeyin yönetimini elinde tutan, her şeyi koruyup kollayan, ama Kendisi korunma ihtiyacı olmayan kimdir? Biliyorsanız söyleyin! (Bak. 21.23*23.88*36.82)

89.Diyecekler ki: Allah’tır! De ki: O halde nasıl da büyüleniyorsunuz?

90.Doğrusu Biz onlara hakkı/gerçeği getirdik, şüphesiz ki  onlar yalancıdır.

91.Allah çocuk edinmemiştir, O’nunla birlikte başka bir ilâh da yoktur. Eğer olsaydı her ilâh kendi yarattığıyla hareket eder, diğerine üstünlük sağlamaya kalkardı. Allah, onların yakıştırmalarından münezzehtir. (Bak. 2.116*17.42-43*21.22*23.71,91*37.159)

92.O, gaybı/idraki aşanları da, görünenleri de bilir. O, onların ortak koştuklarından uzaktır.                (Bak. 10.18*23.92)

93.De ki: Rabbim! Eğer onları tehdit ettiğin azabı bana göstereceksen!

94.Rabbim! Beni o zâlim kavimlerin yanında bırakma!

95.Şüphesiz ki Biz, onları tehdit ettiğimiz azabı sana göstermeye kadiriz.

96.Kötülüğü en güzel şekilde sav/defet. Onların Bize yakıştırdıklarını çok iyi biliriz.                              (Bak. 23.96*41.34-35)

97.De ki: Rabbim! Şeytanların kışkırtmalarından Sana sığınırım!  

98.Rabbim! Onların bana yaklaşmalarından da Sana sığınırım!                                                                    (Bak. 7.200*16.98*23.97-98*41.36*113.1-3*114.1-6)

99.Nihayet onlardan/kâfirlerden birine ölüm geldiği vakit der ki: Rabbim! Beni geri gönder!

100.Belki ben sâlih amel işlerim. Hayır! Bu sadece boş bir sözden ibarettir. Onların önlerinde yeniden diriltilecekleri güne (Mahşer Gününe) kadar bir berzah/ engel vardır.                                                    (Bak. 2.167*5.37*6.27*7.38-39,53*22.22*23.99-100,107* 32.12,20*33.67-68*35.37*39.58*40.11*45.35)

101.Sûr’a üflendiği (kalk borusu çaldığı) zaman, ne kan/soy bağlarının faydası olur, ne de birbirlerini arayıp sorarlar. (Bak. 23.101*36.51*70.10*80.34-37)

102.Kimin tartıları/sevapları ağır basarsa işte onlar kurtuluşa erenlerdir. (Bak. 7.8*23.102)

103.Ve kimin tartıları/sevapları hafif gelirse, işte onlar  kendilerine yazık edenlerdir, cehennemde ebedî kalacaklardır. (Bak. 7.9*23.103*101.8-11)

104.Ateş onların yüzlerini yalar, (pişmiş kelle gibi) dişleri  sırıtır bir halde kalırlar.                                (Bak. 14.50*21.39*23.104)

105.(Allah:) Âyetlerim size okundu, onları yalanladınız! Öyle değil mi?                                                (Bak. 3.101*4.165*17.15*23.105*67.8,9)

106.Derler ki: Rabbimiz! Azgınlığımıza yenik düştük ve sapkın/sapık bir kavim olduk! 

107.Rabbimiz! Bizi buradan/ateşten çıkar. Eğer eski halimize dönersek, belli ki biz zâlimleriz!

(Bak. 23.107*40.11)

108.(Allah) Buyurdu ki: Orada alçakça kalın! Benden bir şey istemeyin! (Bak. 23.108*35.36-37*43.74-78)

109.Muhakkak ki kullarımdan bir grup: Rabbimiz! Biz iman ettik, bizi bağışla, bize merhamet et. Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın! diye dua ederdi. (Bak. 23.109,118)

110.Siz de onlarla alay ederdiniz. Öyle ki bu haliniz Beni anmanızı size unutturdu. Siz onlara gülüyordunuz. (Bak. 6.10*23.110*37.12*38.62-63*83.29)

111.Ben de bugün, sabretmelerine karşılık onları mükâfatlandırdım. Onlar gerçekten kurtuluşa ermişlerdir. (Bak. 23.111*59.20)

112.Allah (inkârcılara): Yeryüzünde kaç yıl kaldınız? diye soracak.  

113.Derler ki: Bir gün ya da bir günden daha az. Onu hesaplayanlara sor.

(Bak. 10.45*17.52*20.103-104*23.112-113*30.55*46.35*79.46)

114.Allah: Evet, kısa bir süre kaldınız, keşke bunu daha önce anlayabilseydiniz!                                                 

(Bak. 17.52*20.102-103*23.114*79.46)                                                                                                               

115.Yoksa sizi boş yere yarattığımı mı sanıyordunuz. Hesap vermek üzere huzuruma gelmeyecek miydiniz? 116.Allah yüceler yücesidir, mutlak hüküm sahibidir. O’ndan başka ilâh yoktur, yüce arşın Rabbi O’dur. 

(Bak. 22.62*23.116*31.30)                                                                                                               

117.Gerçek böyleyken; kim Allah ile birlikte, ilâh olduğuna dair hiçbir delil olmayan başka ilâhlara dua ederse (taparsa), Rabbinin huzurunda bunun hesabını mutlaka verecektir. Şu bir gerçek ki, kâfirler asla kurtuluşa eremezler. (Bak.23.117*28.82,88*72.18)                                                                                     

118.(Ey bu vahyin muhatapları!) Şöyle dua edin: Rabbim! Bizi bağışla, bize merhamet et. Çünkü merhamet edenlerin en merhametlisi Sensin! (Bak.23.109,118)                                                                         

(Gözden Geçirme-Mart 2024)

 

 

 

 

X