23 Nisan 2024 Salı
MENÜ
SON YAZILAR

TALÂK SÛRESİ

65/100 TALÂK SÛRESİ
(Adını ilk âyetteki, erkeğin boşaması anlamına gelen Talâk kelimesinden almaktadır. Mushafda 65nci, inişte ise 100ncü sıradadır. Medine’de inmiş olup,12 âyettir.)

Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla. 
1.Ey Nebi! Kadınları boşayacağınız zaman onları iddetleri içinde (kendileriyle cinsel ilişkide bulunmadığınız temizlik döneminde) boşayın ve iddeti siz sayın. Rabbiniz Allah’tan çekinin. Apaçık bir hayâsızlık yapmaları hariç, onları (bekleme süresince) evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar. İşte bunlar Allah’ın sınırlarıdır. Kim Allah’ın sınırlarını aşarsa, şüphesiz kendine zulmetmiş olur. Bilemezsiniz, belki Allah, bunun ardından yeni bir durum ortaya çıkaracaktır.
2.Kadınlar iddetlerinin sonuna vardıklarında onları ya güzelce tutun ya da onlardan güzelce ayrılın. İçinizden adalet sahibi iki de kişiyi şahit tutun. Şahitliği Allah için dosdoğru yapın. İşte bu sizin içinizden Allah’a ve Ahiret gününe inana kimseye verilen öğüttür. Kim Allah’tan çekinirse, O, ona bir çıkış yolu açar. 
3.Ummadığı yerden onu rızıklandırır. Kim Allah’a güvenirse, O, ona yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şeye bir ölçü koymuştur.
4.Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla (o sırada) âdet görmeyenlerin iddetleri hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise doğum yapıncaya kadardır. Kim Allah’tan korkarsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir.
5.Bu, Allah’ın size buyruğudur. O; Allah’tan korkanların kötülüklerini örter ve mükâfatını büyütür.
6.O kadınları, (iddetleri süresince) gücünüz ölçüsünde oturduğunuz yerin bir bölümünde oturtun ve onları sıkıştırıp zarar vermeye kalkmayın. Hamile iseler, yüklerini bırakıncaya kadar onları besleyin (nafakalarını verin). Sonra sizin için (çocuğu) emzirirlerse ücretlerini de verin ve aranızda güzellikle anlaşın. Eğer anlaşamazsanız çocuğu (baba hesabına) başka bir kadın emzirecektir.
7.Eli geniş olan genişliğine göre nafaka versin. Rızkı kısılmış bulunan da Allah’ın kendisine verdiğinden (o ölçüde) versin. Allah, bir kişiyi ancak kendine verdiği şeylerden sorumlu tutar. Allah bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratır.
8.Nice kent halkı var ki Rablerinin ve O’nun Rasullerinin emirlerine başkaldırdı, Biz de onları çetin bir hesaba çektik ve onlara görülmemiş şekilde azap ettik.
9.Böylece yaptıklarının vebalini çektiler ve sonları tam bir hüsran oldu.
10.Allah onlara şiddetli bir azap hazırlamıştır. O halde ey inanan akıl sahipleri! Allah’tan korkun, Allah size bir uyarıcı gönderdi.
11.Size Allah’ın apaçık âyetlerini okuyan, iman edip salih amel işleyenleri karanlıklardan aydınlığa çıkartacak bir Rasul göndermiştir. Kim Allah’a iman eder ve yararlı iş yaparsa onu, altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokar. Allah ona gerçekten ne güzel bir rızık vermiştir.
12.Allah O’dur ki yedi göğü ve yerden de bir o kadarını yarattı. O’nun emri bunlar arasında sürekli tecelli eder ki Allah’ın her şeye kâdir olduğunu ve Allah’ın bilgisinin her şeyi kuşattığını anlayasınız.

X