KONULU TEFSİRLER:8 TALAK VE İFTİDA TEFSİRİ
(Erkeğin boşama hakkı (talak) ve kadının boşanma hakkı (iftida)
Eûzu bi’llahimin’eş-şeytânir-racîm/kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım. (Nahl 16.98)
Bismillâhirrahmânirrahıym/Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla.
Bakara 2.222 Sana kadınların âdet görmesini soruyorlar. De ki: ”O, rahatsızlık veren bir hâldir. Onun için âdet gördüklerinde kadınlarınızdan uzak durun ve temizleninceye kadar onlarla cinsel ilişkide bulunmayın. Temizlendikleri zaman, Allah’ın izin verdiği şekilde yaklaşın.” Hiç kuşkusuz Allah, özden ve samimi tövbe edenleri ve temizlenenleri sever.
Bakara 2.226-227 İla eden (karılarına yaklaşmamaya yemin eden) erkeklerin dört ay beklemeleri gerekir. Eğer bu müddet zarfında karılarına dönerlerse, şüphesiz Allah affedicidir, merhamet sahibidir.
Eğer (dört ayın sonunda) boşamaya karar verirlerse, şüphesiz Allah işitendir, bilendir.
Bakara 2.228 Boşanmış kadınlar, evlenmeden önce üç kur bekleyeceklerdir. Bu süre zarfında kocaları barışmak isterlerse, kocalarının onları almaya öncelik hakları vardır. (Üç kur: peş-peşe geçen “üç âdet-üç temizlik” dönemidir.)
Bakara 2.229 (Geri dönüşlü) Boşama iki defadır. Ondan sonra ya marufa uygun tutmak veya marufa uygun ayrılmak gerekir. Kadınlara mehir olarak verdiğiniz bir şeyi geri almanız helâl değildir. Meğer ki eşler, Allah’ın hududunu yerine getirememekten korkmuş olsunlar. Ancak eşlerin, Allah’ın sınırlarında duramayacaklarından korkarsanız, o takdirde kadının ayrılmak için fidye verip kendini kurtarmasında (İFTİDÂ) her ikisi için de bir günah yoktur. İşte bunlar Allah’ın hudutlarıdır, sakın bunları aşmayın, kim Allah’ın hudutlarını aşarsa işte onlar zalimlerdir.
Bakara 2.230 Eğer erkek karısını (iki boşamadan sonra bir kez daha) üçüncü defa boşarsa, bu durumda kadın bir başkasıyla evlenmedikçe erkeğin onu alması kendisine helâl olmaz. (Burada kast edilenin kadının bir başkasıyla hülle yaparak evlenmesi değil, gerçek ve hakiki bir evlilik yapması olduğu açıktır.) Bu yeni kocası da onu boşarsa, Allah’ın koyduğu hudutları koruyacaklarına inandıkları takdirde eski karı-kocanın yeniden evlenmelerinde bir sakınca yoktur.
Bakara 2.231 Kadınları boşadığınız ve onlar da bekleme sürelerini (iddetlerini) doldurduklarında artık onları ya marufa uygun tutun veya marufa uygun bırakın.
Bakara 2.232 Kadınları boşadığınız ve onlar da bekleme sürelerini (iddetlerini) tamamlamışlarsa, aralarında münasip bir biçimde anlaştıkları takdirde eş (namzet)leriyle evlenmelerine engel olmayın.
Bakara 2.233 Boşanmış anneler, emzirme süresini tam yaptırmak isteyen boşandığı kocası için çocuklarını iki tam yıl emzirebilirler. Onların yeme-içme ve giyim-kuşamlarını uygun bir şekilde temin etmek çocuğun babasına düşer. Babanın mirasçılarına da aynı görev düşer.
Bakara 2.234 İçinizden ölenlerin geriye bıraktıkları kadınların yeniden evlenmeleri için dört ay on günlük bir bekleme süresini (iddeti) tamamlamaları gerekir.
Bakara 2.235 Bekleme süresi (iddet) bekleyen kadınlara, onlarla evlenme arzunuzu imâ etmenizde veya onu içinizde saklı tutmanızda size bir günah yoktur. Fakat onlarla meşru bir biçimde konuşmak yerine gizlice buluşmayın. Bekleme süresi (iddet) dolmadan nikâh kıymaya kalkışmayın. Allah içinizde sakladıklarınızı bilir, Allah’tan sakının.
Bakara 2.236 Kendilerine dokunmadığınız ve mehir de belirlemediğiniz kadınları boşamanızda size bir vebal yoktur. Ancak bu halde bile onlara örfe uygun olarak destek olun. İmkanı geniş olan kendi gücüne göre, dar olan da kendi gücüne göre faydalandırsın.
Bakara 2.237 Kendilerine dokunmadan ve fakat mehir tayin ettikten sonra boşarsanız, bu durumda tayin edilen mehrin yarısı onlarındır. Ancak kadınların bundan vazgeçmesi veya nikâh bağını elinde tutanların vazgeçmesi hali müstesnadır.
Nisa 4.35 Şayet karı kocanın aralarının açılmasından endişe ederseniz, erkeğin ve kadının ailelerinden birer hakem tayin edin. Hakemler karı kocanın arasını bulmak isterlerse , Allah onları uzlaştırır. Şüphesiz Allah, her şeyi bilen, her şeyden haberdar olandır.
Nisa 4.128 Eğer bir kadın kocasının huysuzluğundan yahut kendisinden yüz çevirmesinden korkarsa, karşılıklı anlaşma ile aralarını düzeltmelerinde her iki tarafa da bir günah yoktur. Anlaşma daima iyidir, kıskançlık ise nefislere yaratılıştan konmuştur. Eğer güzelce geçinir ve Allah’tan sakınırsanız, şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Talâk 65.1 Ey Nebi! Kadınlarınızı boşayacağınız zaman, bekleme sürelerini (iddetlerini) gözeterek boşayın ve iddeti siz sayın. Allah’a karşı sorumlu olduğunuzu bilin. Apaçık bir hayâsızlık yapmış olmadıkları takdirde onları bekleme süresince (iddet) evlerinden çıkarmayın ve onlar da çıkmasınlar. Bunlar Allah’ın koyduğu sınırlardır. Kim Allah’ın koyduğu sınırlara aşarsa aslında o kendisine zulmetmiş olur. Sen bilemezsin, belki de Allah, bu (bekleyişin ardından) birtakım yeni (ve hayırlı) gelişmelere kapı açacaktır.
Talâk 65.2 Bekleme sürelerinin (iddet) sonuna ulaştıklarında onları ya mârufa uygun olarak tutun, veya mârufa uygun olarak ayırın. İçinizden âdil iki kişiyi de şahit olarak bulundurun ve şahitliği Allah adına özenle yerine getirin. Allah’a ve âhiret gününe inananlara verilen öğüt budur. Kim Allah’a karşı sorumluluk bilincinde olursa O, onun için bir çıkış yolu yaratır.
Talâk 65.3 Allah, hiç beklemediği yerden onu rızıklandırır. Kim Allah’a dayanıp güvenirse O, ona yeter. Şüphesiz Allah, dilediği şeyi sonuçlandırır, Allah her şey için bir ölçü belirlemiştir.
Talâk 65.4 Âdetten kesilmiş olan kadınlarınız ile âdet görmeyenler hakkında tereddüte düşerseniz onların bekleme süresi (iddet) üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi (iddeti) ise doğum yapmalarıyla sona erer. Kim Allah’a karşı sorumluluğunun bilincinde olursa Allah ona işinde kolaylık verir.
Talâk 65.5 İşte bu Allah’ın size indirdiği buyruğudur, kim Allah’a karşı sorumluluğunun bilincinde olursa Allah, onun günahlarını örter ve ona muazzam bir mükafat verir.
Talâk 65.6 Bekleme süresi (iddet) bekleyen kadınlarınızı, imkanlarınıza göre kendi oturduğunuz yerde oturtun, onlar üzerinde baskı kurup hayatı çekilmez hale getirmeyin. Eğer hamileyseler doğum yapıncaya kadar nafakalarını üstlenin, çocuğunuzu sizin hesabınıza emzirirlerse onlara hak ettikleri karşılığı verin ve çocuğun geleceği konusunda kendi aranızda istişare edin. (Emzirme konusunda) zorlanırsanız bu takdirde çocuğu baba hesabına bir başka kadının emzirmesi gerekecektir.
Talâk 65.7 Varlıklı olanlar imkânları nispetinde harcama yapsınlar, imkânı dar olanlar da Allah’ın kendisine verdiği kadarından harcasın. Allah kimseyi kendi verdiğinden fazlasıyla yükümlü tutmaz. Allah bir zorluktan sonra bir kolaylık ihsan edecektir.
İFTİDÂ (KADININ BOŞANMA HAKKI)
Bakara 2.229 Ancak eşlerin, Allah’ın sınırlarında duramayacaklarından korkarsanız, o takdirde kadının ayrılmak için fidye verip kendini kurtarmasında (iftidâ) her ikisi için de bir günah yoktur. İşte bunlar Allah’ın hudutlarıdır, sakın bunları aşmayın, kim Allah’ın hudutlarını aşarsa işte onlar zalimlerdir.
Mümtehine 60.10 Ey iman edenler! Mümin kadınlar hicret ederek size geldiklerinde onları imtihan edin. Gerçi Allah onların imanlarını herkesten daha iyi bilir. Eğer sizler de onların inanmış kadınlar olduklarını anlarsanız, onları kâfir kocalarına geri göndermeyin. Bu kadınlar kâfir kocalarına helal olmadığı gibi kâfirler de bu kadınlara helal değildir. Hicret eden kadınlara kâfir kocalarının sarf ettiklerini (mehirlerini) geri verin (iftidâ). (Bilâhare) Mehirlerini kendilerine verdiğiniz takdirde onlarla evlenmenizde bir günah yoktur. Kâfir kadınları nikâhınız altında tutmayın ve sarf ettiklerinizi geri isteyin aynı şekilde kâfirler de mümin kadınlara sarf ettiklerini sizden istesinler. Allah’ın hükmü budur, aranızdaki hükmü O verir, zira Allah her şeyi bilen ve hikmetle hükmedendir.
(Harun Sorkun-Kasım 2016-GG1 Ağustos 2020)