16 Eylül 2024 Pazartesi
MENÜ
SON YAZILAR

FÂTIR SÛRESİ

35/42 FÂTIR SÛRESİ 

(Sûre adını, ilk âyetinde geçen yaratan/yoktan var eden manâsındaki Fâtır kelimesinden almaktadır. Melâike Sûresi olarak da anılmaktadır. Mekke döneminde nazil olmuştur. Mushaf’ta 35ncİ, inişte 42nci sıradadır ve 45 âyettir.)

E’ûzu bi’llâhi min’eş-şeytâni’r-racîm/kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım. Bismillahirrahmanirrahim/Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla.

1.Hamd/bütün övgüler, göklerin ve yerin fâtır’ı/yoktan var edeni; melekleri ikişer ve üçer ve dörder kanatlı rasûller/elçiler yapan Allah’a mahsustur. O, yaratmada dilediğinin (sayısını) artırır. Muhakkak ki Allah her şeye Kadîr’dir/güç yetirendir.   

(Bak. 6.1,14*12.101*14.10*34.1*35.1*39.46*42.11)

2.Allah insanlara rahmetinden bir şey açarsa onu kimse tutamaz/mani olamaz. Ve O’nun tuttuğunu da O’ndan başka kimse açamaz. Ve O, Azîz’dir/güçlüdür, Hakîm’dir/hikmet sahibidir. (Bak. 33.17*35.2*39.38*67.20-21,28)

3.Ey insanlar! Allah’ın size verdiği nimetleri anın/hatırlayın. Allah’tan başka gökten ve yerden sizi rızıklandıran yaratıcı var mı? O’ndan başka ilâh yoktur, o halde nasıl haktan/hakikattan yüz çeviriyorsunuz?

4.Ve eğer seni yalanlıyorlarsa, senden önce de birçok Rasûlü yalanladılar. Sonunda bütün işler Allah’a döndürülecektir.

5.Ey insanlar! Muhakkak ki Allah’ın vaadi haktır/gerçektir. Sakın Dünya hayatı sizi aldatmasın, aldatıcı şeytan da sizi Allah ile aldatmasın.  (Bak. 31.33*35.5*57.14)

6.Şüphesiz şeytan size düşmandır, siz de onu düşman edinin! Zira o kendi taraftarlarını alevli ateşin halkı olmaya çağırır.

7.Kâfirler için şiddetli bir azap vardır. Ve iman eden ve salih amel işleyenler, onlar için bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır.                        

8.Kötü amelini güzel görerek aldanan kimseye ne demeli? Şüphesiz ki Allah dileyeni saptırır ve dileyeni doğru yola iletir. Onlar için üzülerek kendini harap etme! Muhakkak ki Allah onların yaptıklarını Âlim’dir/ bilmektedir. (Bak.3.129*5.48*6.35,149*10.99*11.118*13.31*14.4* 16.9,93*26.3*35.8*42.8*74.31)

9.Ve Allah, rüzgârları göndererek bulutları kaldırır/harekete geçirir. Sonra o bulutları ölü bir bölgeye sevk ederek onunla ölü toprakları canlandırırız. İşte, ölümden sonraki diriliş de böyle olacaktır. (Bak. 7.57*20.53,55*22.6*24.43*25.48-49*27.63*30.19,48*35.9*43.11*                    50.11,42*71.18)

10.Kim izzet isterse bilmeli ki izzet tamamıyla Allah’a aittir. O’na sadece güzel sözler yükselir, sözleri de yükselten o kişinin sâlih amelleridir. Kötülük planı yapanları ise şiddetli bir azap beklemektedir. Onların tuzakları boşa çıkacaktır.                                                                                (Bak. 3.54*4.139*8.30*10.65*14.46*35.10,43*52.42*86.15-16)

11.Ve Allah sizi topraktan yarattı. Sonra nutfe’den. Sonra sizi çiftler/ eşler haline getirdi. O’nun ilmi/bilgisi olmadan hiçbir dişi ne hamile kalabilir ve ne de doğurabilir. O’nun yasasındaki kaydın dışında hiç kimse ömrünü uzatamaz ve kısaltamaz. Muhakkak ki bunlar Allah için çok kolaydır. (Bak.4.1*15.26*18.37*20.55*22.5*30.20*35.11*40.67)

(NOT: Nutfe’nin; meni-sperm-zigot-döllenmiş yumurta gibi kullanımları vardır. Nutfe’nin geçtiği âyetler:16.4*18.37*22.5*35.11*36.77*40.67* 53.46*76.2*80.19*86.6)

12.Ve iki deniz eşit değildir; şu/biri tatlıdır, susuzluğu giderir ve içimi güzeldir ve şu/diğeri tuzlu ve acıdır. Ve ikisinden de taze et/balık yersiniz ve giyeceğiniz zinet/süs eşyaları çıkarırsınız. Ve lütfundan nasip aramanız için gemilerin denizi yararak gittiklerini görürsün. Ve umulur ki O’na şükredersiniz. (Bak. 16.14*17.66*30.46*35.12*45.12)

13.O, geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü gecenin içine sokar. Ve Güneş’i ve Ay’ı emri altına almıştır. Her biri belirlenmiş bir süreye kadar akıp gitmektedir. İşte bu Rabbiniz olan Allah’tır. Mülk/hükümranlık O’nundur. O’nun peşi sıra (ilâh diye) yakardıklarınız ise bir çekirdek zarına bile hükmedemezler.

14.Onlara yalvarsanız duanızı işitmezler ve eğer işitseler bile size cevap veremezler. Ve Kıyamet Günü onların müşrik olduğuna dair sözünüzü inkâr ederler. Her şeyin içyüzünü bilen Allah gibi, hiç kimse sana bunları haber veremez. (Bak. 2.166-167*7.193,197-198*13.14* 17.56*18.52* 19.82*25.3*28.62-64*29.25*35.14*36.74-75*46.5)

15.Ey insanlar! Allah’a muhtaç olan sizsiniz. Ve Allah ise zengindir ve övülmeye lâyık olan O’dur..

16.Eğer dilerse sizi yok eder ve yerinize yeni bir halk getirir.

17.Ve bu Allah için zor değildir.

18.Ve hiçbir günâhkâr başka birinin günâhını yüklenemez. Ve günâh yükü ağır gelen kimse başka birisini onu taşımaya çağırsa, velev ki onun yakın akrabası dahi olsa onun yükünden hiçbir şeyi azaltamaz. Sen ancak, gaybde/görmedikleri halde Rablerine karşı saygı duyanları ve ekâmüs salâh/o namazı dosdoğru kılanları uyarabilirsin. Ve kim nefsini temizlerse sadece kendisi için temizlemiş olur. Ve dönüş sadece Allah’adır.                                                                      (Bak. 6.164*16.25*29.12*35.18*39.7*53.38)

19.Ve gören ile kör bir değildir! (Bak. 17.72*20.124,127*43.36)

20.Ve karanlık ile nur/aydınlık bir değildir! (Bak. 17.72*20.124-127*22.46*35.19-20*40.58)

21.Ve gölge ile sıcak da bir değildir.

22.Ve dirilerle ölüler bir/eşit değildir. Muhakkak ki Allah, mesajını dileyene duyurur. Sen, kabirlerdekilere hiçbir şey duyuramazsın! (Bak. 35.22*36.70)

23.Sen sadece bir nezîr’sin/uyarıcısın!

24.Muhakkak ki seni hakk/hakikat ile bir müjdeci ve nezîr/uyarıcı olarak gönderdik. Ve kendilerine bir nezîr/uyarıcı gönderilmeyen hiçbir ümmet yoktur. (Bak. 2.119*6.42*10.47*13.7*15.10*16.36,63*17.15,105*25.56* 33.45*34.28*35.24*43.6*48.8)

25.Ve eğer seni yalanlarsa onlardan öncekiler de yalanlamıştı. Rasûlleri onlara apaçık belgelerle ve aydınlatıcı Kitaplarla gelmişlerdi.

26.Sonra kâfirleri yakaladım, Beni inkâr etmek nasılmış gördüler!

27.Allah’ın gökten su indirdiğini görmedin mi? Biz onunla, yerden renkleri birbirinden farklı meyveler yetiştirdik. Dağlardan da beyaz ve kırmızı ve simsiyah yollar açtık. (Bak. 6.99*13.17*16.10,65*35.27*39.21)

28.Ve insanları ve (diğer) canlı varlıkları ve en’amı da (koyun, keçi, sığır, deve cinsi hayvanları) muhtelif/çeşitli renklerde yarattık. Kulları içinde yalnız ulemâ/âlimler Allah’a karşı haşyet ederler/saygı duyarlar. Muhakkak ki Allah Azîz’dir/güçlüdür, Gafûr’dur/bağışlayandır.

29.Şüphesiz ki Allah’ın Kitabı’nı/Kur’an’ı okuyan ve ekâmus salâte/o namazı dosdoğru kılan ve kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli ve açık infâk eden/hayra harcayan kimseler, hiç batmayacak bir ticareti/kazancı beklesinler.

(NOT: Allah’ın Kitabını/Kur’an’ı okuyun ifadesiyle: Kur’an’ı anlayarak okumak ve kendi hayatına tatbik edilmesi! istenmektedir. Bunlar da: O namazı dosdoğru kılmaları ve Allah’ın verdiği rızıktan gizli ve açık infâk etmeleridir/hayra harcamalarıdır. Yoksa; Kur’an’ı Arapça metninden anlamadan okumanın okuyana bir faydası ve sevabı yoktur. Ayrıca; olmayan sevabının varmış gibi; ölülere gönderilmesi diye bir şey de yoktur. Maalesef bazı hurafelerle insanlar kandırılmaktadır. H.S.)

30.Allah onların hak ettikleri mükâfatı ve fazlından daha fazlasını verecektir. Muhakkak ki O Gafûr’dur/bağışlayandır, Şekûr’dur/şükrün karşılığını verendir.

31.(Rasûlüm!) Sana vahyettiğimiz bu Kitap/Kur’an, kendinden önceki ilâhi Kitapları tasdik eden hakktır/gerçektir. Elbette Allah, kullarından hakkıyla haberdardır, onları görmektedir.

32.Sonra bu Kitab’ı/Kur’an’ı kullarımızdan seçtiklerimize miras bıraktık (ki vahyi tebliğ etsinler)! İçlerinden bazısı nefsine/kendine zulmeder. Ve bazıları da orta bir yol tutar. Ve bazıları da Allah’ın izniyle hayırlarda öncüdür. İşte bu büyük fazilettir!                                            (Bak. 3.104,110*22.75*35.32)

33.Onlar Adn cennetlerine girecekler, orada altın bilezikler ve incilerle süslenecekler ve ipekten elbiseler giyecekler.  

(Adn Cennetlerinin geçtiği âyetler için: Bak.9.72*13.23*16.31*18.31* 20.75-76*25.15-16*35.33-35*36.55-57* 38.49-51*61.12*98.7-8)                                                

34.Ve derler ki: Hamd/övgüler; bizden hüznü gideren Allah’adır. Şüphesiz Rabbimiz Gafûr’dur/bağışlayandır, Şekûr’dur/şükre karşılık verendir!

35.O, lütfuyla bizi kalınacak bir yurda (cennete) yerleştirdi. Orada biz yorgunluk ve bıkkınlık çekmeyeceğiz!

36.Kâfir olanlara gelince, onlara cehennem ateşi vardır. (Cehennemde) Onların ölmelerine hüküm verilmez ki ölsünler ve onların âzapları hiç hafifletilmez. Kâfirleri işte böyle cezalandırırız! (Bak.2.86,161-162*3.77,88*4.56*16.85*20.74*21.40*25.14*35.36*                  43.74-75,77*84.11-13)

37.Ve onlar orada/cehennemde feryat ederler: Rabbimiz! Bizi buradan çıkar da dünyada yaptığımızın aksine sâlih amel işleyelim!  (Onlara denir ki:) Size dünyada öğüt dinleyene yetecek kadar bir ömür vermedik mi? Ve sizi uyaran bir Rasûl de gelmişti. O halde, yaptıklarınızın cezasını çekin. Zâlimlere yardım edecek kimse yoktur!

(Bak.2.166-167*5.37*6.27-28*7.38-39,53*22.22*23.99-100,107*32.12,20*33.67-68* 35.37*39.58*40.11-12*45.35)

38.Muhakkak ki Allah, göklerin ve yerin gaybını/idraki aşanlarını bilir. Muhakkak ki O, göğüslerde olanı bilendir.  

(NOT: Gaybın bilgisi Allah’a aittir. Bak. 11.123*16.77*18.26*27.65*35.38*49.18*52.41*58.1*68.47)

39.Yeryüzüne sizi halifeler yapan O’dur. Kim inkâr ederse onun küfrü kendi aleyhinedir. Ve kâfirlerin küfrü, Rablerinin öfkesinden başka bir şeyi artırmaz. Ve kâfirlerin küfrü, onların kayıplarını artırmaktan başka bir şeye yaramaz.

40.De ki: Allah’ın peşi sıra yardım istediklerinize baktınız mı? Bana gösterin yeryüzünde onlar neyi yaratmışlar? Yoksa, göklerde onların bir ortaklığı var mı? Yoksa onlara bir Kitap (vahiy) verdik de onlar buna mı dayanıyorlar? Hayır! Zâlimler sadece hurafelerle birbirlerini aldatıyorlar! (Bak. 6.93,144*7.37*10.17*11.18*18.15*29.68*35.40*39.32*61.7)

41.Muhakkak ki; Göklerin ve yerin yok olmasını önleyen Allah’tır. Ve eğer onlar yok olsalar, O’ndan başka kimse bunun önüne geçemez. O Halîm’dir/yumuşak davranır, Gâfur’dur/ bağışlayandır.

42.Ve Allah’a var güçleriyle yemin ettiler. Eğer kendilerine bir nezîr/ uyarıcı gelirse, diğer ümmetlerin hepsinden daha çok ona uyacaklarını söylediler. Fakat kendilerine nezîr/uyarıcı geldiği zaman, bu onların gerçeklerden nefretle kaçmalarını artırdı.                                                (Bak. 6.109*17.41,89*18.54*25.50*30.58*35.42*39.27)

43.Yeryüzünde büyüklük tasladılar ve sinsice tuzaklar kurdular. Ve sinsi tuzaklar ancak sahiplerinin başına gelir. Öncekilerin sünnetinden başka ne bekliyorlar? Allah’ın sünnetinde bir değişiklik bulamazsın! Ve Allah’ın sünnetinde bir sapma da bulamazsın!

44.Yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğuna bakmazlar mı? Halbuki o kavimler bunlardan daha güçlüydüler. Ve Allah’ı göklerde ve yerde aciz bırakacak hiç kimse yoktur. Muhakkak ki O Alîm’dir/bilendir, Kâdir’dir/güçlüdür.

45.Ve eğer Allah, yaptıkları yüzünden insanları hemen cezalandıracak olsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı kalmazdı. Ve lâkin onları belirli bir süreye-ecelleri gelinceye kadar-erteliyor. Muhakkak ki Allah kullarının görmektedir. (Bak. 16.61*18.58*35.45)

(Gözden Geçirme: Temmuz 2024)

 

 

 

X