18 Nisan 2024 Perşembe
MENÜ
SON YAZILAR

SÂFFÂT SÛRESİ

37/56 SÂFFÂT SÛRESİ

(“Sıra-sıra dizilenler, saf tutanlar” manasındaki adını ilk âyetinde geçen “sâffât” kelimesinden almaktadır. Mekke’de inmiş olup, Mushaf’ta 37ncİ ve inişte ise 56ncı sıradadır ve 182 âyettir.)            

Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla.

1.Sıra-sıra dizilenlere (çizgisini muhafaza edenlere),

2.(Yanlışlara) Engel olup-set çekenlere,

3.Vahyi zikredenlere (anlayarak okuyanlara) andolsun ki,

4.Sizin İlâhınız tek bir İlahtır.

5.O, göklerin, yerin ve her ikisi arasındakilerin Rabbidir. Güneşin bütün doğuş yerlerinin de Rabbidir.

6.Biz, yere en yakın olan göğü yıldızlarla süsledik.

7.Onu isyankâr şeytanın tasallutundan koruduk.

8.Mele-i A’lâ’yı (yüce katın meleklerini) dinlemeye çalışmasınlar ve her taraftan taşlanıp-kovulsunlar.

9.Hep kovulurlar ve (ahirette) azaptan yakalarını kurtaramazlar.

10.Onlardan bir bilgi kırıntısı çalan olursa, onu da yakıcı bir alev topu kovalar ve yok eder.

11.Onlara (inkârcılara) sor: “Onları yaratmak mı daha zor, yoksa başka yarattıklarımızı mı? Nitekim Biz onları cıvık-yapışkan bir çamurdan yarattık.

12.Sen hayranlık duydun, ama onlar alay ediyorlar.

13.Kendilerine öğüt verildiğinde de öğüdü almıyorlar-dinlemiyorlar.

14.Gerçeği gösteren bir âyet (delil) gördüklerinde, onunla alay ediyorlar.

15.Ve şöyle diyorlar: “Bu apaçık bir sihirden başka bir şey değildir”.

16.“Sahi biz, ölüp de toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra tekrar diriltilecek miyiz?”

17.”Geçmişteki atalarımız da mı diriltilecek?”

18.De ki: “Evet, hem de hor ve hakir olarak (diriltileceksiniz)!”

19.”Kuşkusuz o (Sura ikinci üfleme), korkunç bir sesten ibarettir. Bunun ardından onlar şaşkınlıkla etraflarına bakınırlar.”

20.”Eyvah! İşte Hesap Günü buymuş!” diyecekler.

21.”Evet bu, sizin yalan saydığınız hesap günüdür” denir.

22.(Allah buyurur): “Toplayın o zalimleri, onların yoldaşlarını ve onların ilah diye kulluk ettiklerini!”

23.”Hepsine cehennemin yolunu gösterin!”

24.”Şimdilik, onları orada durdurun çünkü önce sorguya çekilecekler.”

25.”(Ey inkârcılar!) Size ne oldu ki birbirinize yardım etmiyorsunuz?”

26.O gün onlar, çaresizce boyun eğmişlerdir.

27.Birbirlerine dönüp hesap sorarlar.

28.Derler ki: “Sizler bize sûret-i haktan görünerek gelirdiniz.”

29.Diğerleri: “Hayır, siz zaten inanmış kimseler değildiniz” derler.

30.”Bizim sizin üzerinizde zorlayıcı bir gücümüz de yetkimiz de yoktu. Aslında siz azgınlık eden bir topluluktunuz.”

31.”Rabbimizin hükmünü hepimiz hak ettik, biz o azabı mutlaka tadacağız.”

32.”Biz sizi saptırdık ama biz kendimiz de zaten sapmıştık.”

33.O gün kâfirler hep birlikte azap görecekler.

34.Biz günaha batmış olanları işte böyle cezalandırırız.

35.Onlara: “Allah’tan başka ilah yoktur” denildiğinde, büyüklük taslayıp, kibirlenirlerdi.

36.”Mecnun bir şairin sözüne uyup da ilâhlarımızı terk mi edelim?” derlerdi.

37.Aslında o, hakkı (hakikati) getirmiş ve önceki Rasulleri de tasdik etmişti.

38.Şüphesiz siz, o acıklı azabı tadacaksınız.

39.Ve sadece yapmış olduklarınızın cezasını çekeceksiniz.

40.Allah’ın ihlaslı kulları bu cezaların dışındadır (çekmezler).

41.Onlar için bilinen bir rızık vardır.

42.Her türden meyveler ve nice ikramlarla ağırlanırlar.

43.Naim cennetlerinde.

44.Tahtlar üzerine karşılıklı kurulurlar.

45.Çevrelerinde kaynağından doldurulmuş kadehler dolaştırılır.

46.İçenlere lezzet veren bembeyaz içecekler.

47.Baş ağrıtmayan ve sarhoş etmeyen içecekler.

48.Yanlarında, yumuşak bakışlı güzel gözlü eşleri vardır.

49.Kumda gizlenmiş deve devekuşu yumurtaları gibi kusursuz.

50.Derken birbirlerine dönüp sorular sorarlar.

51.İçlerinden biri: “Benim bir arkadaşım vardı”

52.”Bana şöyle derdi: Sen gerçekten inanıyorsun, öyle mi?”

53.”Biz ölüp de toprak ve kemik yığını haline gelmişken hesaba çekilecekmişiz, öyle mi?”  

54.Ve ekler: “Şimdi onun halini görmek ister misiniz?”

55.Sonra kendisi dönüp bakar ve onu cehennemin ortasında görür.

56.”Aman Allah’ım, neredeyse beni de mahvedecekti!” der.

57.”Rabbimin lütfu olmasaydı, şimdi ben de cehenneme götürülenlerden olacaktım.”

58.(Cennetteki arkadaşına): “Artık bize ölüm yok, değil mi?” der.

59.”Sadece ilk ölümün dışında başka ölüm yok, değil mi? Artık azap da görmeyeceğiz.”

60.”Bu gerçekten muhteşem bir başarı!”

61.Çalışanlar böylesi bir başarıya ulaşmak için çalışmalıdırlar.

62.Böyle bir yerde konaklamak mı iyi, yoksa zakkum ağacının yanında konaklamak mı?

63.Biz o zakkumu zalimler için bir imtihan vasıtası kıldık.

64.Cehennem’in ta dibinde yetişen bir ağaçtır o.

65.Tomurcukları sanki yeleli yılanların başları gibi (çekici)dir.

66.Zalimler çaresizce ondan yiyip, karınlarını onunla doldururlar.

67.Bu yediklerinin üzerine içecekleri kaynar bir sudur.

68.En sonunda döndürülüp-götürülecekleri yer yine o alevli ateştir.

69.Çünkü o müşrikler atalarını doğru yoldan sapmış olarak buldular.

70.Ama, hiç düşünmeden onların peşinden koştular.

71.Onlardan öncekilerin çoğu da doğru yoldan sapmıştı.

72.Üstelik aralarından onları uyaran Rasuller de göndermiştik.

73.Ama uyarılmış olanların akıbetinin ne olduğuna bir bak.

74.Allah’ın ihlaslı kullarının hali bunlardan başkadır.

75.Vaktiyle Nuh Bize yakarmıştı. Biz de ona güzel bir karşılık vermiştik.

76.Kendisini ve (inanç) ailesini o büyük felâketten kurtarmıştık.

77.Onun (inanç) soyunu da bâki kıldık.

78.Arkadan gelenlerin zihninde ona dair güzel bir hatıra bıraktık.

79.Bütün âlemler içinde Nuh’a selam (esenlik ve güvenlik) olsun!

80.Biz, güzel davrananları işte böyle ödüllendiririz.

81.Çünkü o Bizim mümin kullarımızdandı.

82.Nihayet (inkârda direnen) diğerlerini sulara gömdük.

83.Nuh’un yolundan gidenlerden biri de İbrahim’di.

84.Tertemiz bir kalple Rabbine yönelmişti.  

85.Babasına ve kavmine, “Siz neye kulluk ediyorsunuz böyle?” demişti.

86.”Allah’tan başka birtakım düzmece ilahlar mı edinmek istiyorsunuz?”

87.”Âlemlerin Rabbi hakkında ne düşünüyorsunuz?”

88.Sonra yıldızlara şöyle bir baktı ve,

89.”Ben hastayım” dedi.

90.Bunun üzerine etrafındakiler, yüz çevirip onun yanından ayrıldılar.

91.İbrahim gizlice onların ilahlarına gitti ve şöyle dedi: “Siz bir şey yemez misiniz?”

92.”Neyiniz var, neden konuşmuyorsunuz?”

93.Sonra onlara güçlü darbeler indirmeye başladı.

94.Diğerleri koşarak İbrahim’in karşısına dikilmişti.

95.İbrahim (bir şey olmamış gibi) şöyle dedi: “Elinizle yonttuklarınıza mı tapıyorsunuz?”

96.”Halbuki sizi de yonttuklarınızı da yaratan Allah’tır.”

97.Diğerleri “Bir yer yapın ve çılgınca yanan ateşin içine onu atın” dediler.

98.Böylece ona tuzak kurmak istediler ama Biz tuzaklarını bozduk ve onları rezil ettik.

99.İbrahim, “Ben Rabbime (kulluk edebileceğim bir yere) gideceğim. O bana yol gösterecektir” diyerek (şöyle yalvardı).

100.”Rabbim!” Bana, sâlihlerden (iyilerden) olacak bir evlat bağışla!”

101.Biz de ona iyi huylu bir oğul müjdeledik.

102.Kendisini anlayacak yaşa (olgunluğa) geldiğinde oğluna dedi ki: “Yavrucuğum! Rüyamda seni boğazladığımı görüyorum, düşün bakalım ne dersin?” Oğlu: “Babacığım, emrolunduğun şeyi yap, inşallah beni sabredenlerden bulacaksın” dedi.

103.İkisi de Allah’ın emri (olarak gördüklerine) teslim olup, babası onu yüzüstü yere yatırınca,

104.Ona şöyle seslendik: “Ey İbrahim!”

105.”Sen rüyanın gereğini yaptın. İyilik yapanları Biz işte böyle mükafatlandırırız.”

106.Çünkü bu, her şeyi ortaya çıkaran büyük bir imtihandı.

107.Ona, fidye olarak büyük bir kurbanlık (koç) verdik.

108.Böylece onun sonraki nesiller tarafından şöyle hatırlanmasını sağladık:

109.”İbrahim’e selam olsun!”

110.Biz iyileri işte böyle mükafatlandırırız.

111.Çünkü o Bizim mümin kullarımızdandı.

112.Bir de, salih kullarımızdan bir Nebi olan İshak’ı müjdeledik.

113.Onu (İsmail’i) ve İshak’ı mübarek kıldık. Onların nesilleri içerisinde muhsin olanlar (iyileri) de vardır, kendilerine açıkça zulmedenler de vardır.

114.Biz, Musa’ya ve Harun’a da lütufta bulunmuştuk.

115.Onları ve kavimlerini büyük bir musibetten (kölelikten) kurtarmıştık.

116.Kendilerine yardım ettik de bu sayede galip gelenler onlar oldu.

117.Onlara hakkı batıldan ayıran Kitab’ı vermiştik.

118.İkisini de dosdoğru yola yöneltmiştik.

119.Arkadan gelenler nesillere onlar için güzel bir hatıra bıraktık:

120.”Musa’ya ve Harun’a selam olsun!”

121.Biz iyileri işte böyle mükafatlandırırız.

122.Çünkü ikisi de Bizim mümin kullarımızdandı.

123.Şüphesiz İlyas da Rasullerimizden biriydi.

124.Kavmine dedi ki: “(Allah’a ) karşı gelmekten siz hiç çekinmez misiniz?”

125.Yaratanların en mükemmelini bırakıp da Ba’l (putuna) mı yalvarıyorsunuz (tapıyorsunuz)?

126.Allah, sizin de Rabbinizdir, geçmişteki atalarınızın da Rabbidir.

127.Ama onu yalanladılar, bu yüzden onlar mutlaka yargılanacaklar.

128.Ancak, Allah’ın ihlaslı kulları müstesnadır.

129. Arkadan gelenler nesillere onun için güzel bir hatıra bıraktık:

130.”İlyas’a selam olsun!”

131.Biz iyileri işte böyle mükafatlandırırız.

132.Çünkü o Bizim mümin kullarımızdandı.

133.Şüphesiz Lût da Rasullerimizdendi.

134.Onu ve (iman) ailesinin hepsini kurtarmıştık.

135.Yaşlı bir kadın geride bırakılanlar arasında kaldı.

136.Sonra geride bırakılanların hepsini helâk ettik.

137,138. Siz, sabah-akşam onların yurtlarından gelip-geçiyorsunuz. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?

139.Şüphesiz Yunus da Rasullerimizdendi.

140.Bir gün o, ağzına kadar dolu bir gemiye binip (ülkesinden) kaçmıştı.

141.Bunun ardından kur’a çekilmiş ve kaybedenlerden olmuştu.

142.Derken, derin bir pişmanlıkla kıvranırken iri bir balık onu yutmuştu.

143.Eğer o, Allah’ın şanını yüceltenlerden olmasaydı,

144.Kıyamete kadar balığın karnında kalacaktı.

145.Sonunda Biz onu bitkin bir halde ıssız bir kıyıya çıkarttık.

146.Başucunda (gölge yapması için) kabak türünden bir bitki bitirdik.

147.Onu, nüfusu yüz binden fazla bir kavme Rasul olarak yeniden gönderdik.

148.Bu defa onlar iman ettiler, Biz de onları bir süre daha refah içinde yaşattık.

149.Şimdi onlardan şunun cevabını iste: “Senin Rabbinin payına kızlar, onlara da oğullar düştü, öyle mi?”

150.”Yoksa melekleri dişi olarak yarattık da, onlar buna şahit mi oldular?” 

151,152.Onlar yalan uydurarak, “Allah çocuk edindi” diyorlar. Dikkat edin, onlar kesinlikle yalancıdırlar.

153.Yani, Allah kızları erkek çocuklara tercih mi etmiş?

154.Size ne oluyor? Nasıl böyle bir hüküm veriyorsunuz?

155.Hiç düşünmüyor musunuz?

156.Yoksa elinizde kesin bir delil (belge) mi var?

157.Eğer doğru söylüyorsanız (delil olarak) Kitabınızı getirin.

158.Bir de Allah ile cinler arasında bir soy bağı uydurdular. Halbuki cinler de kendilerinin yargılanacaklarını iyi bilmektedirler.

159.Allah onların nitelendirmelerinden münezzehtir, Allah yüceler yücesidir.

160.Allah’ın muhlis kulları asla böyle davranmazlar!

161-162.(Ey müşrikler!) Siz ve kulluk ettiğiniz varlıklar, muhlis kulları fitneye sürükleyemezsiniz.

163.Kendi ayaklarıyla cehenneme koşanlar başka (onları fitneye sürükleyebilirsiniz).

164.(İlahlaştırılanlar) Derler ki: “Bizim her birimiz için belli bir makam vardır.”

165.”Saf-saf dizilenler biziz.”

166.”(O’nu) Tesbih edenler (şanını yüceltenler) de biziz!”

167-169.O müşrikler, “Eğer elimizde öncekilere gelen bir Kitap olsaydı biz de Allah’ın halis kullarından olurduk” diyorlardı.

170.Ama şimdi bu Kitabı inkâr ediyorlar, bu inkârın bedelini yakında öğrenecekler!

171-173.Rasul olarak gönderdiğimiz kullarımıza verdiğimiz söz şudur: “Siz mutlaka yardım göreceksiniz ve kesinlikle Bizim ordularımız galip geleceklerdir.” (9.33*58.21)

174-175.Bir süre onlardan (inkârcılardan) uzak durup ne yaptıklarına bak. Yakında onlar da (başlarına gelecek olanı) görecekler.

176.Azabımızın çabucak gelmesini mi istiyorlar?

177.Azabımız başlarına geldiğinde, uyarılmış olanların uyanmaları çok kötü olacaktır.

178-179.Evet, sen bir süre onlardan (inkârcılardan) uzak durup ne yaptıklarına bak. Yakında onlar da (başlarına gelecek olanı) görecekler.

180.İzzet ve azamet sahibi Rabbin, onların nitelendirmelerinden münezzehtir ve yüceler yücesidir.

181-182.O’nun bütün Rasullerine selam olsun, âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun!

 

 

X