40/78 MÜ’MİN/GÂFİR SÛRESİ
(Firavun ailesinden olup imanını gizleyen mü’min bir kişiden bahseden 28nci âyete istinaden çoğunlukla Mü’min sûresi olarak adlandırılmaktadır. 3ncü âyetindeki Gâfiru’z-zenb/günâhları bağışlayan ifadesine istinaden Gâfir sûresi olarak da adlandırıldığı görülmektedir. Mushaf’da peşpeşe Hâ! Mim! ile başlayan 7 sûrenin ilkidir, 7 sûrenin sonuncusu ise 46ncı sıradaki Ahkâf sûresidir. Mekke döneminde nazil olmuştur. Mushaf’da 40ncı, inişte 78nci sıradadır ve 85 âyettir.)
E’ûzu bi’llâhi min’eş-şeytâni’r-racîm/kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım. Bismillahirrahmanirrahim/Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla.
1.Hâ! Mim!
2.Bu Kitap/Kur’an; Azîz/güçlü, Alîm/bilen Allah tarafından indirilmiştir.
3.O, günâhı bağışlayan ve tevbeyi kabul eden, azâbı şiddetli olan, güçlüdür/kudretlidir. O’ndan başka ilâh yoktur, dönüş O’nadır.
4.Allah’ın âyetleriyle ancak kâfirler mücadele ederler. Onların beldelerde dolaşmaları seni aldatmasın. (Bak. 3.196*40.4)
5.Onlardan önce Nûh kavmi ve peşlerinden gelen topluluklar da yalanlamıştı. Hatta her ümmet kendi Rasûllerini yakalamak/yok etmek için uğraşmış, hakkı ortadan kaldırmak için bâtıl yollara sapmışlardı. Ben onları yakaladım, azabım nasılmış gördüler! (Bak. 21.8*40.5)
6.Ve işte böyle, Rabbi’nin kâfirler hakkındaki sözü hakk/gerçek oldu. Onlar cehennem ahalisidir! (Bak. 10.33,96*36.7*39.19,71*40.6)
7.Arşı taşıyanlar ve onun etrafındakiler Rablerini hamd ile tesbih ederler. Ve O’na iman ederler ve mü’minler için bağışlanma dilerler: Rabbimiz! Rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatmıştır, tevbe edip Sen’in yoluna uyanları bağışla, onları cehennem azâbından koru! (derler.)
(Bak. 40.7*42.5*69.17)
8.Rabbimiz! Ve onları ve atalarından ve eşlerinden ve nesillerinden iyi olanları vadettiğin Adn cennetlerine koy. Şüphesiz ki Sen, Azîz/güçlü, Hakîm/hikmet sahibisin! (Adn Cennetleri için: Bak.9.72 dip notu.)
(Bak. 13.23*40.8*52.21*84.9)
9.Ve onları kötülüklerden koru. Ve kimi kötülüklerden korursan, O Gün/Mahşer Günü ona rahmet edeceksin demektir. Ve işte bu, en büyük kurtuluştur!
10.Şüphesiz ki O Gün kâfirlere şöyle seslenilecektir: Allah’ın size duyduğu öfke, bugün sizin kendinize duyduğunuz öfkeden daha büyüktür! İmana çağrıldığınız zaman, siz inkâr ediyordunuz.
11.Onlar/kâfirler şöyle derler: Rabbimiz! Bizi iki defa öldürdün ve iki defa dirilttin. Günâhlarımızı da itiraf ettik, bizim için bir çıkış yolu yok mu?
(Bak. 2.28,166-167*5.37*6.27-28*7.38-39,53*14.21*16.84*22.22*
23.99-100,107*30.57*32.12,20*33.67-68*35.37*39.58*40.11*41.24* 45.34-35)
12.(Denir ki): Bu şundandır: Vahdehû/tek Allah’a çağrıldığınızda inkâr ettiniz. Ve O’na şirk koşulunca inandınız. Hüküm Allah’ındır, O Aliy’dir/ yücedir, Kebîr’dir/büyüktür. (Bak.17.46*39.45*40.12)
13.Size âyetlerini gösteren ve sizin için gökten rızık indiren O’dur. Ve ancak gönülden yönelenler öğüt alırlar.
14.Ve kâfirler hoşlanmasa da dini O’na has kılarak Allah’a yalvarın/dua edin.
15.(O) Dereceleri yükseltendir, arşın sahibidir. Buluşma Günü/Mahşer Günü hakkında uyarmak için kullarından dilediğine emrindeki ruhu indirir.
(Bak.16.2*40.15*42.52*58.22*97.4)
16.O Gün onlar ortaya çıkarlar. Onlardan hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz. Bugün mülk kimindir? (Denince derler ki): Vâhid/tek, Kahhâr/mutlak hükümran olan Allah’ındır!
17.O Gün, her nefis yaptığının karşılığını görecek. O Gün kimseye zulûm yapılmaz. Muhakkak ki Allah hesabı çabuk görendir.
18.Ve yüreklerin gırtlağa dayanacağı yaklaşan O Gün/Mahşer Günü hakkında onları uyar. O Gün/Mahşer Günü zâlimlerin dostu da şefaatçısı/ aracısı da olmayacaktır. (Bak.40.18*53.57*54.1)
(NOT: Şefaat yetkisi sadece Allah’a mahsustur. Mahşerde şefaat edeceğini söyleyen sahtekârlara kanmayın. İlgili âyetler için Bak.2.48 dip notu.)
19.(Allah), gözlerin hain bakışını ve yüreklerin gizlediğini de bilir.
(Bak.14.44*19.39*39.55-60*40.19)
20.Allah hakk/adalet ile hüküm verir. Onların, O’nun peşi sıra aralarına koydukları ise hiçbir şey yapamazlar. Şüphesiz ki Allah Semî’dir/işitendir, Basıyr’dir/görendir. (Bak. 40.20*82.18-19)
21.Onlar yeryüzünde gezmediler mi? Kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğuna baksınlar. Onlar, yeryüzünde güç olarak ve bıraktıkları eserler itibariyle kendilerinden daha üstündü. Allah, suçları yüzünden onları cezalandırdı ve kendilerini Allah’tan koruyan kimse de olmadı.
22.Bu şundandır ki: Rasûlleri apaçık deliller getirdiler ama onlar inkâr ettiler. Bunun üzerine Allah onları yakaladı. Şüphesiz ki O Kavi’dir/ güçlüdür, Şedîdül ikâb/cezalandırması şiddetlidir.
23.Ve andolsun ki Mâsa’yı, âyetlerimizle/mûcizelerimizle ve apaçık bir delille gönderdik. (Bak. 11.96-97*40.23)
24.Firâvun’a ve Hâman’a ve Kârun’a. Dediler ki: Bu yalancı bir sihirbazdır.
25.O tarafımızdan hakk’ı/hakikatı getirince dediler ki: Onunla beraber iman etmiş olanların oğullarını öldürün, kadınlarını sağ bırakın! Ve kâfirlerin tuzağı elbette boşa çıkacaktır.
(Bak. 2.49*7.127,141*14.6*28.4*40.25)
26.Ve Firâvun dedi ki: Bırakın beni Mûsa’yı öldüreyim, o Rabbine yalvarsın! Çünkü ben, sizin dininizi değiştirmesinden veya ülkede bozgunculuk çıkarmasından korkuyorum!
27.Mûsa dedi ki: Ben, kibrinden Hesap Günü’ne inanmayanlardan, benim de Rabbim ve sizin de Rabbiniz olana (Allah’a) sığınırım!
28.Firâvun’un ailesinden olup imanını saklayan mü’min biri dedi ki: Bir adamı, Rabbim Allah’tır dediği için mi öldüreceksiniz? Ve size Rabbinizden apaçık deliller/mûcizeler getirmişti. Ve eğer yalancıysa, yalanı kendi aleyhinedir. Ve eğer gerçeği söylüyorsa yaptığı tehditlerin bir kısmı başınıza gelebilir. Şüphesiz ki Allah, yalancı birini hidayete erdirmez!
29.Ey kavmim! Bugün ülkede güç ve iktidar sizin elinizde. Ama Allah’ın azâbına uğrarsak bizi kim kurtaracak? Firâvun dedi ki: Ben size kendi görüşümden başkasını söylemiyorum ve size sadece doğru yolu gösteriyorum!
30.Ve iman etmiş olan adam dedi ki: Ey kavmim! Ben daha önceki toplulukların başına gelenin sizin de başınıza gelmesinden korkuyorum!
31.Nûh, Âd ve Semûd kavminin ve onlardan sonrakilerin başına gelmiş olan! Bilin ki Allah kullarına asla zulmetmez!
32.Ey kavmim! Herkesin birbirinden imdat dilediği Hesap Günü’nde sizin için endişeleniyorum!
33.O Gün, arkanızı dönüp kaçmak isteyeceksiniz ama Allah’ın azabına karşı sizi koruyacak kimse olmayacak. Allah’ın sapık saydığını kimse doğru yolda göremez!
34.Daha önce, Yûsuf da hakikatın apaçık belgeleriyle size gelmişti, ama onun getirdiklerine karşı sürekli şüphe duydunuz, en sonunda Yûsuf ölünce de dediniz ki: Allah bir daha Rasûl göndermeyecek! Allah, şüphe ederek kendi kendilerine yazık edenleri sapıklıkta bırakır.
35.Onlar, Allah’ın âyetleri hakkında hiçbir delilleri olmadığı halde kendilerini haklı çıkarmaya çalışanlardır. Bu durum hem Allah katında hem de iman edenler nezdinde büyük bir nefrete sebep olur. Allah, kendini beğenmiş zorbaların kalbini işte böyle mühürler.
(Bak. 2.6-7,10,88,101,114*4.155*7.100-101,198*9.87,93*10.74*
16.106-108*17.46*18.57*30.58-59*32.22*36.5-10*40.35*41.5*47.16*
63.3)
36.Firavun dedi ki: Ey Haman! Bana yüksek bir kule yap, belki bazı yollara ulaşırım!
37.Göklerin yollarına ulaşırım da bu sayede Mûsa’nın ilâhını görebilirim. Doğrusu onun bir yalancı olduğunu düşünüyorum! İşte böylece, yaptığı çirkin iş Firavun’a güzel göründü ve bu nedenle doğru yolu bulması engellendi. Firavun’un oyunu elbette hüsranla bitecekti.
38.Mü’min olan kimse sözlerine şöyle devam etti: Ey kavmim! Bana uyun, size doğru yolu göstereyim!
39.Ey kavmim! Bu dünya hayatı kısa süreli bir yararlanma yeridir. Ahiret ise, yerleşip kalınacak asıl yurttur!
40.Kim bir kötülük yaparsa, yaptığına denk bir ceza görecektir. İster kadın olsun ister erkek olsun, iman edip salih amel işleyen herkes cennete girecektir. Onlara orada hesapsız rızıklar verilecektir!
(Bak 2.25,62,112*3.15*4.57,122,124-125*5.69*9.121*16.96-97*17.9*
18.2,88*20.75,112*24.37-38*29.7*39.10,33-35*40.40)
41.Ve ey kavmim! Ben sizi kurtuluşa davet ederken ve siz beni ateşe davet ediyorsunuz?
42.Beni, Allah’ı inkâr etmeye ve hakkında bilgim olmayan şeyleri O’na ortak koşmaya davet ediyorsunuz. Ve ben sizi Azîz/güçlü ve Gaffâr/ bağışlayıcı olana (Allah’a) davet ediyorum.
43.Beni davet ettiğiniz şeyin, dünyada ve ahirette davete değer hiçbir yanı yoktur. Ve hepimizin dönüşü Allah’adır. Ve şüphesiz ki haddi aşanlar ateş halkıdır.
44.Size söylediklerimi bir gün hatırlayacaksınız. Ve ben işimi Allah’a havale ediyorum. Şüphesiz ki Allah kullarını görmektedir.
45.Ve Allah, kurdukları tuzakların kötülüğünden onu/mü’mini korudu. Ve Firâvun ve adamlarını kötü bir azâp kuşattı.
46.Ateş! Onlar sabah-akşam o ateşe arz olunurlar. Ve o saat/Kıyamet koptuğunda, Firâvun ve adamlarını en şiddetli azâba atın! (denilecektir.)
47.Ateşin içinde birbirleriyle tartışırlarken zayıflar büyüklük taslayanlara derler ki: Biz size tâbi olmuştuk, şimdi siz ateşin bir kısmını bizden savabilir misiniz? (NOT: Cehennemliklerin birbirlerini suçladıkları âyetler için Bak.: 7.38-39*14.22*28.63*33.67-68*34.31-33*35.14*37.28-32* 40.47-48*46.6* 50.26-27)
48.Büyüklük taslayanlar derler ki: Biz hepimiz onun/ateşin içindeyiz. Şüphesiz ki Allah kulları arasında hükmünü vermiştir!
49.Ve ateşin içinde olanlar, cehennem bekçilerine derler ki: Rabbinize dua edin, azâbı bizden bir gün olsun hafifletsin!
(Bak. 2.86,162*3.77,88*16.84-85*21.40*30.57* 32.29*35.36*40.49,52* 41.24*43.75*45.35*66.7*77.35-36)
50.Derler ki: Rasûller size apaçık belgelerle gelmediler mi? Derler ki: Evet geldiler! Derler ki: Rabbinize kendiniz dua edin! Ve kâfirlerin duası faydasızdır/boşunadır! (Bak. 40.50*67.8-9)
51.Biz, Rasûllerimize ve iman edenlere, dünya hayatında ve şahitlerin dinleneceği günde/Mahşer Gününde elbette yardım edeceğiz.
(Bak. 2.214*6.34*12.110*22.40*37.171-172*40.51*47.7)
52.O Gün, zâlimlere mazeretlerinin/özür dilemelerinin faydası olmaz ve onların payına Allah’ın lâneti/dışlaması ve kötü yurt/cehennem vardır.
(Bak. 2.161-162*4.41*16.84-85,89*23.103-108*28.75*30.57*40.49,52* 41.24*45.35*50.28-29*66.7)
53.Andolsun ki Mûsa’ya hidayeti/doğru yolu verdik ve İsrailoğulları’nı o Kitab’a mirasçı kıldık.
54.O, ulül elbâb/aklı selim için bir uyarı ve rehberdir.
55.(Rasûlüm) Sen sabret! Muhakkak ki Allah’ın vaadi hakk’tır/gerçektir. Günâhların için bağışlanma dile. Sabah-akşam Rabbini hamd/övgü ile tesbih et/yücelt. (Bak. 30.60*40.55*47.19*48.2*110.3)
56.Şüphesiz ki hiçbir delilleri olmadığı halde, Allah’ın âyetleriyle mücadele edenlerin kalplerinde asla ulaşamayacakları bir kibir duygusu vardır. Sen Allah’a sığın! Şüphesiz ki O, O’dur Semî’dir/iştendir, Basıyr’dir/görendir.
57.Göklerin ve yerin yaratılması, insanların yaratılmasından daha büyüktür. Ve lâkin insanların çoğu bilmezler!
(Bak. 17.99*36.81*40.57*46.33*79.27-33)
58.Ve görenle görmeyen bir olmaz, iman eden ve sâlih amel işleyenlerle ve kötülük yapanlar da bir değildir. Ne kadar da az düşünüyorsunuz?
(Bak. 4.95*5.100*6.50*11.24*13.16,19*16.76*17.72,97*20.124-125* 35.19-22*39.9,29*40.58*59.20)
59.Şüphesiz O Saat/Kıyamet Günü mutlaka gelecektir, onda şüphe
yoktur. Ve lâkin insanların çoğu inanmazlar!
(Bak.6.59*7.187*31.34*33.63*40.59*42.17*47.18*72.25*79.42-44)
60.Ve Rabbiniz dedi ki: Bana dua edin size karşılık vereyim. Şüphesiz ki Bana ibadet/kulluk etmeyi kibirlerine yediremeyenler aşağılanmış olarak cehenneme gireceklerdir! (Bak. 2.153,186*40.60)
61.Allah, içinde dinlenmeniz için geceyi (karanlık) yarattı ve gündüzü de görmeniz için (aydınlık) yaptı. Şüphesiz ki Allah insanlara karşı
lütufkârdır ve lâkin insanların çoğu şükretmezler.
(Bak. 10.67*25.47*27.86*28.73*30.23*40.61*78.9-11)
62.İşte Rabbiniz olan Allah! O her şeyi yaratandır. O’ndan başka ilâh yoktur. O halde nasıl oluyor da böyle savruluyorsunuz?
63.Allah’ın âyetlerini inkâr edenler işte böyle savrulmuştu.
64.O Allah ki, sizin için yeryüzünü bir karargâh, göğü de bir bina yaptı. Ve size şekil verdi, şekillerinizi güzelleştirdi ve size temiz nimetlerden rızık verdi. İşte Rabbiniz Allah budur. Âlemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir! (Bak. 17.70*40.64*43.11-13*45.16*95.4)
65.O Hayy’dır/diridir, O’ndan başka ilâh yoktur. O halde, dini O’na has kılarak sadece O’na yalvarın. Hamd/bütün övgüler âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.
66.De ki: Rabbimden bana apaçık deliller verildi, Allah’ın peşi sıra yalvardıklarınıza kulluk etmekten men olundum. Ve Ben âlemlerin Rabbine teslim olmakla emrolundum! (Bak. 40.66*109.1-6)
67.O, sizi topraktan yaratandır. Sonra nutfeden/bir damla sudan/ spermden, sonra alâkadan/embriyodan/döllenmiş yumurtadan yarattı. Sonra bir bebek olarak dünyaya getirir. Ardından yetişkinlik çağınıza ulaştırır, sonra ihtiyarlarsınız. İçinizden bazıları daha önce vefat ettirilir. Bunlar, sizin için belirlenen ecel-i müsemmanızı/ömrünüzü tamamlamak içindir. Ve umulur ki aklınızı kullanırsınız. (Bak.20.55*22.5*30.20*35.11*40.67)
(NOT: Nutfe’nin; meni-sperm-bir damla su gibi kullanımları vardır. Nutfe’nin geçtiği âyetler:16.4*18.37*22.5*35.11*36.77*40.67*53.46*76.2* 80.19*86.6)
68.O yaşatan ve öldürendir. Bir şeyin olmasını istediğinde ona sadece ol! der, o da hemen oluş sürecine girer.
(Bak: 2.117*3.47,59*6.73*16.40*19.35*36.82*40.68*54.49-50)
69.Allah’ın âyetleriyle mücadeleye kalkanları görmedin mi? (Hakk’tan) Nasıl da döndürülüyorlar?
70.Bu Kitabı ve Rasûllerimize gönderdiklerimizi yalanlayanlar, ileride
anlayacaklar!
71.O zaman boyunlarında demir halkalar ve zincirlerle sürüklenecekler, (Bak. 13.5*36.8*40.71)
72.Kaynar suda, sonra ateşte yakılacaklar.
73.Sonra onlara: Ortak koştuklarınız nerede? denilir.
74.Allah’ın peşi sıra (ortak koştuklarınız)? Derler ki: Onlar bizi ortada bırakıp kayboldular. Demek ki bizim yakardıklarımız bir hiçmiş! Allah kâfirleri işte böyle sapıklıkta bırakır.
(Bak.6.22,94*7.37*16.87*40.74*41.48)
75.Bu, sizin yeryüzünde şımarıklık yapmanızın ve kibirlenmenizin
karşılığıdır.
76.İçinde ebedî kalmak üzere cehennemin kapılarından girin!
Kibirlenenlerin yeri ne kötüdür. (Bak. 39.72*40.76)
77.Sabret! Şüphesiz ki Allah’ın vaadi hakktır/gerçektir. Onları tehdit ettiğimiz azâbın birkısmını sana gösteririz veya seni daha önce vefat ettiririz. Onlar Bize döndürülecekler.
78.Andolsun ki senden önce de Rasûller gönderdik, bazılarının kıssasını sana anlattık ve bazılarını anlatmadık. Ve hiçbir Rasûl Allah’ın izni olmadan âyet/mûcize gösteremez, Allah’ın emri gelince hakk/gerçek yerine getirilir. Ve batıla dalanlar hüsrana uğrarlar.
(Bak. 6.109*29.50*40.78)
79.Kimine binmeniz ve kimini yemeniz için en’amı (koyun, keçi, sığır ve deve cinsi hayvanları) sizin için yaratan Allah’tır.
80.Onlarda sizin için nice faydalar vardır ve onlarla ihtiyaçlarınızı giderirsiniz. Onların ve gemilerin üzerinde taşınırsınız.
(Bak.6.142*16.5-8,66,80*23.21-22*36.71-73*40.79-80*43.12-13)
81.Âyetlerini size gösteriyor. Allah’ın âyetlerinden hangisini inkâr
edebilirsiniz?
82.Onlar yeryüzünde dolaşmadılar mı? Kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğuna baksınlar? Öncekiler bunlardan daha çoktu, kuvvetçe ve eserleri bakımından daha güçlüydüler. Kazandıkları şeyler kendilerini kurtaramadı. (Bak. 3.137*6.11*12.109*16.36*22.46*27.69* 30.9,42*35.44*40.21,82*47.10)
83.Rasûller onlara apaçık âyetlerle/delillerle geldiğinde, kendilerindeki (yanlış) bilgiye güvendiler. Alay ettikleri şeyler onları çepeçevre kuşattı.
84.Hışmımızı/azâbımızı gördüklerinde dediler ki: Tek olan Allah’a iman
ettik ve O’na ortak koştuklarımızı terk ettik!
85.Allah’ın sünneti/kanunu gereği hışmımızı/azâbımızı gördükten sonra iman etmeleri onlara fayda verecek değildi. Ve kâfirler böylece hüsrana
uğradılar! (Bak.4.18*6.158*10.90-91*32.29*34.52*40.85)
(Gözden Geçirme-Ağustos 2024)