56/50 VÂKI’A SÛRESİ

(Adını; ilk âyette geçen ve el vakı’a/o önemli olayın vuku bulması anlamına gelen el vâkı’a kelimesinden almış olup bununla Kıyametin Kopması ifade edilmektedir. Mekke döneminde nazil olmuştur. Mushafta 56ncı inişte 50nci sıradadır ve 96 âyettir.)

E’ûzu bi’llâhi min’eş-şeytâni’r-racîm/kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım. Bismillahirrahmanirrahim/Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla.

1.El Vâkı’a/o önemli olay vuku bulduğunda (Kıyamet Koptuğunda),

2.Onu yalanlayacak kimse olmayacaktır.

3.(Bazıları) alçaltılır, (bazıları) yüceltilir,

4.Yer şiddetli bir sarsıntıyla sarsıldığında,

5.Ve dağlar paramparça olduğunda,

6.Toz duman haline geldiğinde, (Bak. 18.47*20.105-107*52.10*56.4-6*70.9*73.14*77.10*78.20*81.3*101.5)

7.Ve üç sınıfa ayrıldığınızda.

8.Eshâbül meymeneti/o sağın halkı, ne mutlu insanlardır o sağın halkı! (Bak. 17.71*56.8,10-40,88-91*69.19*76.6-11*84.7-9*90.12-18)

9.Ve eshâbül meş’emeti/o solun halkı, ne mutsuz insanlardır o solun halkı. (Bak.56.9,41-73,92-95*69.25-37*84.10-12)

10.Ve es sâbikûn/o öncüler, onlar öncüdürler, (Bak.56.8,10-40,88-91)

[A) CENNETLİKLERİN GEÇTİĞİ ÂYETLER: (56.8,10-40,88-91)

*Eshâbül meymeneti ve ashâbül yemîn-sağın halkı (amel defteri sağdan verilenler).

*Es sâbikûn-o öncüler. Öncüler de öncekiler ve sonrakiler olarak ikiye ayrılır.

*O mukarrabîn/O Allah’a yakınlaştırılanlardan ise. (Bunlar cennet halkıdırlar!)

B) CEHENNEMLİKLERİN GEÇTİĞİ ÂYETLER: (56.9,41-73,92-95)

*Eshâbül meş’emeti ve eshâbüş şimâli-solun halkı (amel defteri soldan verilenler).

*Ve fakat eğer minel mükezzbîned dâllîn/o yalanlayıcı sapıklardan ise. (Bunlar cehennem halkıdırlar.)

NOT: Kardeşlerim, âhirette cennete gideceğimizi veya cehenneme gideceğimizi sadece bizim tercihimiz ve amellerimiz belirleyecektir. Şöyle düşünelim: İstanbul’dan Edirne yönüne gidersek varacağımız yer Edirne olacaktır. Neden Ankara’ya gidemedim diyerek başkalarını suçlamanın faydası yoktur. Köprüden önce son çıkış işaretinden önce doğru adrese/yöne gitmeye gayret etmeliyiz. İnşallah henüz geç kalmadık!] 

11.İşte onlar yakınlaştırılanlardır,

12.Naim cennetlerindedirler.

13.Çoğu öncekilerdendir,

14.Ve birazı da sonrakilerdendir,

15.İşlemeli tahtlar üzerinde,

16.Onların üzerinde karşılıklı olarak yaslanırlar.

17.Etraflarında ölümsüz vildânlar/erkek garsonlar dolaşırlar,

18.Kaynağından doldurulmuş testiler ve ibrikler ve kadehlerle.

19.Ondan başları ağrımaz ve sarhoş olmazlar.

20.Ve beğendikleri meyveler,

21.Ve canlarının çektiği kuş etleri.

22.Ve iri gözlü huriler/kız garsonlar vardır. (Bak.37.48*38.52*44.54*52.20*55.56,72*56.22)

23.Saklı inci gibidirler,

24.Yaptıklarına karşılık olarak.

25.Orada boş laftan ve günâhtan bir şey işitmezler.

26.Sadece selam, selam! Sözü söylenir. (Bak.10.9-10*13.22-24*19.62-63*33.44*37.45-47*52.22-23*56.25-26*78.35)

27.Ve ashâbül yemîn/sağın halkı, nedir o sağın halkı! (Bak.56.8,27-40,88-91*69.18-24*82.13*84.7-8*99.7-8)   

28.Dikensiz sedir ağaçları,

29.Ve salkım salkım muz ağaçları,

30.Ve uzayan gölgelikler,

31.Ve çağıldayan sular,

32.Ve pek çok meyveler,

33.Tükenmeyen ve yasaklanmayan.

34.Ve kabartılmış/yükseltilmiş döşeklerde.

35.Biz onları/döşekleri yeniden şekillendirdik,

36.Onları bakireler/kullanılmamış yaptık,

37.Sahibine uyumlu.

38.Bunlar eshâbil yemîn/sağın halkı içindir. (Bak.56.8,27,38-40,88-91)

39.Bir kısmı öncülerden,

40.Bir kısmı (öncülerden) sonradırlar.

41.Ve eshâbüş şimâli/solun halkına gelince, ne yazık o solun halkına! (Bak.56.9,41-48,92-94*69.25-37*84.10-12)

42.İliklerine kadar işleyen ateş ve kaynar su içindedirler,

43.Simsiyah, boğucu bir dumanın gölgesindedirler.

44.Orası ne serinlik ne de rahatlık verir.

45.Şüphesiz ki onlar daha önce varlık içinde şımarmışlardı,

46.Ve büyük günâh işlemekte ısrar ediyorlardı.

47.Ve diyorlardı ki: Ölüp ve toprak ve kemik yığını olduktan sonra mı yeniden diriltileceğiz?

(NOT: Hayat bu dünyadan ibarettir. Biz bir daha diriltilecek değiliz! diyenlerle ilgili âyetler için Bak. En’âm 6.29 dip notu.)

48.Önceki atalarımız da mı?

49.Onlara de ki: Evet, öncekiler de ve sonrakiler de!

50.Belli bir günün belirlenmiş vaktinde mutlaka toplanacaklar! (Bak. 36.32*37.17-18*56.9.41,50-56)

51.Sonra siz ey sapık yalancılar!

52.Siz zakkum ağacından yiyeceksiniz,

53.Karnınızı onunla dolduracaksınız,

54.Üstüne de kaynar sudan içeceksiniz,

55.Hem de susamış develerin içtiği gibi içeceksiniz,

56.Din Günü’nde/Hesap Gününde onlara (solun halkına) verilecek olan budur. (Bak.56.9,41-56,92-95)                                                 

57.Biz sizi yarattık, tasdik etmeniz gerekmez mi? (Bak. 2.28*10.4*17.51*30.11,27*53.47*56.57*75.40) 

58.Akıttığınız spermi hiç düşündünüz mü?

59.Onu yaratan siz misiniz yoksa yaratan Biz miyiz?

60.Aranızda ölümü Biz takdir ettik ve buna kimse engel olamaz!

61.Sizi benzerlerinizle değiştirmeye ve sizi yeniden yaratmaya muktediriz.

62.Ve andolsun ki ilk yaratılışınızı biliyorsunuz, düşünüp ibret alsanıza! (Bak. 31.28*46.33*50.15,38*56.62)

63.Ektiğiniz (tohumu) düşündünüz mü?

64.Onları siz mi bitiriyorsunuz yoksa bitiren Biz miyiz?

65.Eğer dileseydik onları kuru bir çöpe çevirirdik de şaşar kalırdınız.

66.Şüphesiz ki biz borçlandık,

67.Doğrusu biz mahrum bırakıldık! (derdiniz)

68.İçtiğiniz suyu hiç düşündünüz mü?

69.Onu bulutlardan siz mi indiriyorsunuz yoksa indiren Biz miyiz?

70.Eğer dileseydik onu acı ve tuzlu yapardık, şükretmeniz gerekmez mi?

71.Yaktığınız ateşi hiç düşündünüz mü?

72.Onun ağacını/odununu yaratan siz misiniz yoksa Biz miyiz?

73.Biz onu hem bir ibret ve hem de faydalı hale getirdik.

74.Azıym/yüce Rabbinin ismini tesbih et/övgüyle an! (Bak.56.74,96*69.52)

75.Yok yok! Nücûm’un mevâkına (Vahyin bölüm-bölüm inişine) yemin olsun, (Bak 53.1-4*56.75)

76.Ve şüphesiz bu büyük bir yemindir, eğer bilirseniz?

77.Şüphesiz bu Kerim/değerli bir Kur’an’dır,

78.Korunmuş bir kitaptadır (Levh-i Mahfuz’dadır).

79.Ona mutahherûn/arındırılmış olanlardan başkası dokunamaz!

(NOT: Ona arındırılmış olanlardan başkası dokunamaz! İfadesinin Levh-i Mahfuz’da korunmuş olan Kitap/Kur’an için kullanıldığı açıktır. Dünyada insanların okudukları Kur’an/Mushaf söz konusu değildir. İnsanlardan Kur’an okumaları için istenen tek şart vardır: Kur’an okumaya başlamadan önce; E’ûzu besmele çekmeleri yani kovulmuş şeytandan Allah’a sığınmalarıdır.)

80.O âlemlerin Rabbi’nden indirilmiştir.

81.Siz, bu sözü mü küçümsüyorsunuz?

82.Ve size verilen rızkı yalanlıyor musunuz?

83.Can boğaza dayandığı zaman!

84.Ve siz o zaman çaresizce bakarsınız,

85.Ve Biz ona sizden daha yakınız ve lâkin siz göremezsiniz. (Bak. 2.186*8.24*50.16*56.85*58.7)

86.Eğer (Âhirette) hesaba çekilmeyecekseniz?

87.Doğru söylüyorsanız onu/ölümü geri çevirsenize!

88.Eğer o mukarrabîn/Allah’a yakınlaştırılanlardan ise,

89.Rahatlık ve güzel rızık ve Nâim cenneti vardır.

90.Ve eğer o ashâbil yemin/sağın halkından ise,

91.Ashâbil yemin/sağın halkından sana selam olsun! denir.

92.Ve fakat eğer minel mükezzbîned dâllîn/o yalanlayıcı sapıklardan ise,

93.Onu kaynar sudan bir ziyafet,

94.Ve cehenneme atılmak vardır.

95.Şüphesiz kesin gerçek budur. (Bak.56.9,41-47,92-95)

96.Âzıym/yüce Rabbinin ismini tesbih et/övgüyle an.

(Gözden Geçirme-Kasım 2024)