60/109 MÜMTEHİNE SÛRESİ
(Adını 10ncu âyetinde geçen ve imtihan edilen kadınlar mânasına gelen femtehınû/mümtehine kelimesinden almıştır. Medine döneminde nazil olmuştur. Mushaf’ta 60ncı, inişte 109ncu sıradadır ve 13 âyettir.)
E’ûzu bi’llâhi min’eş-şeytâni’r-racîm/kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım. Bismillahirrahmanirrahim/Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla.
1.Yâ eyyühellezîne âmenû/Ey iman edenler! Benim ve sizin düşmanlarınızı evliyâ/dostlar edinmeyin. Onlar Hakk’tan/Allah’tan size geleni/vahyi inkâr ettikleri halde siz onlarla yakınlık kuruyorsunuz. Ve Rabbiniz olan Allah’a iman ettiğiniz için Rasûlü ve sizi yurdunuzdan çıkardılar. Eğer Benim yolumda cihad etmek ve Benim rızamı kazanmak için yurdunuzdan çıktıysanız, neden onlara yakınlık gösteriyor ve sır veriyorsunuz? Ve Ben sizin gizlediğinizi ve açığa vurduğunuzu da A’lemû/bilirim. Ve sizden kim bunu yaparsa doğru yoldan sapmış olur! (Bak. 3.28,68*4.144*5.51,55-58*6.14,125-127*9.23,116*45.19*60.1,9) 2.Eğer onlar sizi ele geçirirlerse, size düşman kesilirler. Elleriyle ve dilleriyle size kötülük yaparlar ve sizin küfre/inkâra dönmenizi isterler. (Bak.4.90*60.2)
3.Kıyamet Günü’nde akrabalarınız ve çocuklarınız size hiçbir fayda sağlayamaz, O sizin aranızı ayıracaktır ve Allah bütün yaptıklarınızı görmektedir. (Bak. 2.134,141, 272*6.52,164*8.28*17.13-15*31.33*35.18*39.7*41.46*45.15*53.38-40*60.3*64.15*99.7-8) 4.İbrâhîm’de ve onunla birlikte olanlarda sizin için güzel bir örnek vardır. Onlar kavimlerine demişlerdi ki: Biz, sizden ve Allah’ın peşi sıra taptıklarınızdan uzağız, sizi tanımıyoruz/reddediyoruz. Ve siz sadece/yalnız Allah’a iman edinceye kadar sizinle aramızda düşmanlık ve öfke devam edecektir. İbrahim babasına dedi ki: Senin için Allah’tan mağfiret dileyeceğim ancak Allah’tan gelecek cezayı önleyemem! Rabbimiz! Sana tevekkül ettik/güvendik ve Sana yöneldik ve dönüş Sana’dır! (Bak.9.113*19.47*26.86*33.21*60.4,6) 5.Rabbimiz! Bizi kâfirler için fitne/imtihan aracı yapma, bizi bağışla. Rabbimiz! Muhakkak ki Sen Azîz’sin/güçlüsün, Hakîm’sin/hikmet sahibisin! (Bak. 2.256*9.114*10.85*19.47*26.86*60.4) 6.Andolsun ki onlar, sizin için ve Âhiret Gününü umanlar için güzel bir örnektir. Kim yüz çevirirse, muhakkak ki Allah Ganî’dir/zengindir, Hamîd’dir/övgüye lâyıktır. (Bak. 33.21*60.4,6) 7.Umulur ki Allah, sizinle düşman olduğunuz kimseler arasıda bir sevgi oluşturur. Ve Allah Kâdir’dir/güçlüdür ve Allah Gafûr’dur/bağışlayandır, Rahıym’dir/merhametlidir. 8.Allah, din uğrunda anillezîne lem yükâtilûküm/sizinle savaşmayan ve sizi yurdunuzdan çıkarmayanlara iyilik etmenizi ve onlara âdil davranmanızı yasaklamaz. Çünkü Allah adil davrananları sever. (Bak. 16.90*60.1,8-9) 9.Allah ancak; din uğrunda sizinle savaşan, sizi yurdunuzdan çıkaran ve sizin çıkarılmanıza yardım edenleri veli/dost edinmenizi yasaklar. Kim onları veli/dost edinirse, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir. (Bak. 2.190-193,256-257*3.28,68* 4.89,144*5.51,55-57*6.14*8.39-40*9.12,23,36,116*22.39*45.19*60.1,8-9) 10. Yâ eyyühellezîne âmenû/Ey iman edenler! Mü’min kadınlar hicret ederek size geldiklerinde onları imtihan edin. Allah onların imanlarını A’lemü/bilmektedir. Eğer siz de onların mü’min kadınlar olduklarını anlarsanız onları kâfirlere geri göndermeyin. Zira bunlar onlara (kâfir kocalarına) helal değildir, onlar da bunlara helal değildir. Onların (kâfir kocaların) bunlara verdikleri (mehirleri) geri verin. Mehirlerini vermek suretiyle (hicret eden mü’min kadınlara) evlenmenizde size herhangi bir günah yoktur. Ve kâfir kadınları nikâhınızda tutmayın, onlara verdikleriniz mehri isteyin, onlar da size verdiklerini istesinler. Allah’ın aranızdaki hükmü işte budur. Ve Allah Alîm’dir/bilendir, Hakîm’dir/hikmet sahibidir. 11.Ve eğer kâfirlere kaçan eşlerinizden dolayı kaybınız olursa, siz onlarla savaşıp ganimet elde ederseniz, eşleri/karıları gitmiş olanların verdikleri (mehir) kadarını (ganimetten) onlara verin. İman ettiğiniz Allah’a karşı takvâlı olun! 12.Ey Nebi! Mü’min kadınlar sana geldiklerinde: Allah’a şirk koşmayacaklarına, hırsızlık yapmayacaklarına, zina etmeyeceklerine, kız çocuklarını öldürmeyeceklerine, gayri meşru çocuklarını kocalarına nispet etmeyeceklerine, ilahî emirlere uyma konusunda sana karşı gelmeyeceklerine dair sana söz verirlerse, onların biatlarını kabul et ve onlar için Allah’tan mağfiret/bağışlanma dile. Muhakkak ki Allah Gafûr’dur/bağışlayandır, Rahıym’dir/merhametlidir. (Bak. 48.10*60.12) 13.Yâ eyyühellezîne âmenû/Ey iman edenler! Allah’ın gazap ettiği bir kavmi veli/ dost edinmeyin. Kâfirlerin mezardakilerin (tekrar diriltileceğinden) ümitlerini kestikleri gibi onlar da âhiretten ümitlerini kesmişlerdir. (Bak.58.14*60.13) (Gözden Geçirme-Aralık 2024