65/107 TALÂK SÛRESİ 

(Adını ilk âyetteki, erkeğin boşaması anlamına gelen Talâk kelimesinden almıştır. Medine döneminde nazil olmuştur. Mushaf’da 65nci, inişte 107nci sıradadır ve 12 âyettir.)

E’ûzu bi’llâhi min’eş-şeytâni’r-racîm/kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım. Bismillahirrahmanirrahim/Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla.

1.Ey Nebi! Kadınları boşayacağınız zaman onları iddetlerini/bekleme sürelerini gözeterek boşayın ve iddeti/bekleme süresini siz sayın. Rabbiniz Allah’a karşı takvâlı olun. Apaçık bir hayâsızlık yapmaları hariç, onları iddetlerinde/bekleme süresinde evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar. Ve bunlar Allah’ın sınırlarıdır. Ve kim Allah’ın sınırlarını aşarsa, şüphesiz kendine zulmetmiş olur. Bilemezsiniz, belki Allah bunun ardından yeni bir durum ortaya çıkaracaktır! (Bak. 2.228-232*65.1)

2.Kadınlar (sürenin) sonuna vardıklarında onları ya güzelce tutun ya da onlardan güzelce ayrılın. İçinizden adalet sahibi iki kişiyi de şahit tutun. Şahitliği Allah için yapın. İşte bu sizin içinizden Allah’a ve Ahiret Günü’ne iman eden kimseye verilen öğüttür. Kim Allah’a takvâlı olursa, ona bir çıkış yolu nasip eder.

3.Ve ummadığı yerden onu rızıklandırır. Kim Allah’a tevekkül ederse/ güvenirse O/Allah, ona yeter. Şüphesiz ki Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şeye Kadrâ/kader/ölçü koyar.

4.Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanların iddetleri/bekleme süreleri hususunda tereddüt ederseniz, onların iddetleri/bekleme süresi üç aydır. Ve âdet görmeyenler için de böyledir. Hamile olanların iddetleri/bekleme süresi onlar doğum yapıncaya kadardır. Ve kim Allah’a takvâlı olursa, Allah ona işinde bir kolaylık verir.

5.İşte bu, Allah’ın size indirdiği emridir. Ve kim Allah’a takvâlı olursa O onun kötülüklerini örter ve mükâfatını artırır.

6.O kadınları, gücünüz ölçüsünde oturduğunuz yerin bir bölümünde oturtun ve onları sıkıştırıp zarar vermeyin. Hamile iseler, doğum yapınıncaya kadar onları besleyin. Sizin için (çocuğu) emzirirlerse ücretlerini de verin ve aranızda güzellikle istişare edin. Eğer (emzirmede) zorluk çekilirse, çocuğu (baba hesabına) başka bir kadın emzirmelidir.

7.Eli geniş olan genişliğine göre nafaka versin. Rızkı kısılmış bulunan da Allah’ın kendisine verdiğine (göre) versin. Allah, bir kişiyi ancak ona verdiğinden sorumlu tutar. Allah bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratır. (Bak. 2.233,286*4.84*5.48*6.152,165*7.42*23.62*65.7*94.5-6)

8.Nice kent halkı var ki Rablerinin ve Rasûllerinin emirlerine başkaldırdı, Biz de onları çetin bir hesaba çektik ve onlara görülmemiş şekilde azâp ettik.

9.Böylece yaptıklarının vebalini çektiler ve sonları tam bir hüsran oldu.

10.Allah onlara şiddetli bir azâp hazırlamıştır. Allah’a takvâlı olun. Ey iman eden ülil elbâb/akıl sahipleri! Allah size uyarıcı bir (vahiy) indirdi.

11.Size Allah’ın apaçık âyetlerini okuyan, iman eden ve salih amel işleyenleri karanlıklardan nûra/aydınlığa çıkartacak bir Rasûl gönderdi. Kim Allah’a iman eder ve sâlih amel işlerse onu, altlarından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetlere sokar. Allah ona güzel bir rızık vermiştir. (Bak. 2.257*5.16*14.1*33.43*57.9*65.11)

12.Allah yedi kat göğü ve yerden de bir o kadarını yaratandır. O’nun emri bunlar arasında sürekli iner. Allah’ın her şeye Kâdir/güçlü olduğunu ve Allah’ın ilminin her şeyi kuşattığını bilesiniz. (Bak.17.44*23.86-87*41.11-12*65.12*67.3*71.15)

(Gözden Geçirme-Aralık 2024)