70/46 MEÂRİC SÛRESİ
(Adını 3ncü âyetinde geçen zil meâric kelimesinden almaktadır. Zil meâric, yüceliş yolları, yüceliş dereceleri anlamına gelmektedir. Mekke döneminde nazil olmuştur. Mushafda 70nci, inişte 46ncı sıradadır ve 44 âyettir.)
E’ûzu bi’llâhi min’eş-şeytâni’r-racîm/kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım. Bismillahirrahmanirrahim/Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla.
1.Birisi; gerçekleşecek olan o azâbı sordu. (Bak. 52.7-8*70.1)
2.O kâfirler içindir, ona engel olacak kimse yoktur.
3.O, zil meâric/yüceliş yollarının sahibi Allah’tandır.
4.Melekler ve Rûh (Cebrail), (dünyaya göre) süresi elli bin yıl olan bir günde O’na yükselirler. (Bak.22.47*32.5*70.4)
5.(Sen) Güzel bir sabırla sabret!
6.Şüphesiz ki onlar onu uzak (hiç olmayacak) görüyorlar.
7.Biz onu yakın (kesin olacak) görüyoruz. (Bak.70.7*78.40)
8.O gün gökyüzü erimiş madene döner.
9.Ve dağlar atılmış renkli yün gibi olur. (Bak. 18.47*20.105-107*52.9-10* 69.13-14*70.9*73.14*77.10*78.20*81.3*101.5)
10.Ve dost dostunun halini soramaz. (Bak.31.33*35.18*44.41*70.10)
11.Birbirlerine gösterilirler. Suçlular o günün azâbından kurtulmak için oğullarını fidye vermek ister.
12.Ve eşini ve kardeşini,
13.Ve kendisini barındıran sülalesini,
14.Ve yeryüzündeki her şeyini, sonra da kendini kurtarabilsin. (Bak. 2.48,123*3.91*5.36*6.70*10.54*13.18*39.47*57.15*70.11-14*80.34-37)
15.Hayır! Şüphesiz ki o alevli bir ateştir.
16.Derileri kavurup soyan.
17.Ve (Hakk’tan) yüz çevirip sırtını döneni,
18.Ve (servet) toplayıp yığanı/biriktireni,
19.Şüphesiz ki insan hırslı yaratılmıştır,
20.Başına bir kötülük geldiğinde sızlanır, (Bak. 11.9*41.49*70.20-21)
21.Ve bir hayra/imkâna kavuşunca cimri kesilir, (Bak. 4.53*11.9*17.100*70.19-21)
22.İllel musallîyn/ancak o musallin olanlar (yardım edenler) hariçtir.
23.Alâ salâtihim dâimûn/Onlar salâtlarında/yardımlarında devamlıdırlar,
24.Onların mallarında belirlenmiş bir hakk vardır.
25.Açıktan isteyenler ve açıktan istemeyenler için, (Bak 70.22-25,34*74.43-48*107.1-7)
26.Şüphesiz ki, onlar Din Günü’nü/Hesap Gününü tasdik ederler,
27.Onlar, Rablerinin azâbından çekinirler/korkarlar,
28.Muhakkak ki Rablerinin azâbından emin/güvende olunamaz, 29.Muhakkak ki onlar ırzlarını korurlar,
30.İllâ alâ ezvâcihim ev mâ meleket eymânüküm/ancak eşleri yani nikâh akdiyle sahip oldukları hariç. Çünkü onlar bundan kınanmazlar.
31.Bundan ötesini/fazlasını isteyenler, işte onlar haddi aşanlardır.
32.Şüphesiz ki onlar emanetlere ve ahitlerine/sözlerine riayet ederler. (Bak. 4.58*5.1*6.152*13.20-24*16.91*17.34*23.8*70.32)
33.Şüphesiz ki onlar şahitliklerinde dürüsttürler.
34.Şüphesiz ki onlar salâtlarını/yardımlarını muhafaza ederler. (Bak.70.22-25,34*74.43-48*107.1-7)
35.İşte onlar cennetlerde ağırlanacaklardır.
36.Kâfirlere ne oluyor ki sana doğru koşuşuyorlar.
37.Bölük bölük sağdan ve soldan.
38.Onlardan her biri nimet cennetlerine gireceğini mi sanıyor?
39.Hayır! Şüphesiz ki Biz onları bildikleri şeyden (bir nutfeden) yarattık. 40.Doğuların ve batıların Rabbine yemine ne gerek var? Şüphesiz ki Biz ona Kâdir’iz/muktediriz. 41.Onların yerine daha hayırlı olanları getirebiliriz. Ve Bize kimse engel olamaz.
42.Onları kendi hallerinde bırak. Uyarıldıkları günler gelinceye kadar gaflet içinde oyalansınlar! (Bak. 52.45*70.42)
43. O gün onlar, sanki bir hedefe koşuyormuş gibi kabirlerinden fırlayarak çıkarlar.
44.Gözleri düşkün, yüzlerini zillet kaplamıştır. İşte bu onlara vaad edilen gündür/Mahşer Günü’dür. (Bak. 36.63*37.21*44.50*50.20*51.14*52.14* 55.43*70.44*83.17)
(Gözden Geçirme-Aralık 2024)