16 Nisan 2024 Salı
MENÜ
SON YAZILAR

CÎN SÛRESİ

72/40 CÎN SÛRESİ                                                                                                                                         (Sûre, ilk âyetinde cinlerden bahsedildiği için bu adı almıştır. Mushafta 72nci ve inişte ise 40ncı sırada olup, 28 âyettir.)

Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla.
1.De ki: Cinlerden bir gurubun, Kur’an’ı dinledikten sonra (kendi topluluklarına):
“Biz hayranlık duyduğumuz bir Kur’an dinledik” dedikleri bana vahyedildi.
2.O (Kur’an), hidayete erdiriyor ve biz de ona iman ettik. Artık, Rabbimize hiçbir şeyi ortak koşmayacağız.
3.Doğrusu, Rabbimizin şanı çok yücedir. O, kendisine ne bir eş, ne de çocuk edinmiştir.
4.Meğer bizim beyinsizlerimiz (İblis ve benzerleri), Allah hakkında yalan yanlış şeyler söylüyormuş.
5.Oysa biz, insanların da cinlerin de Allah hakkında yalan söylemeyeceklerini sanıyorduk.
6.İnsanlardan bazıları, cinlerden bir kısmına sığınırlardı da bu onların azgınlığını daha da artırırdı.
7.Onlar da sizin zannettiğiniz gibi, Allah’ın hiç kimseyi tekrar diriltmeyeceğini zannediyordu.
8.Hakikaten biz (cinler) göğü yokladık, onu güçlü muhafızlar ve alev toplarıyla donatılmış bulduk.
9.Halbuki biz önceleri gizli bilgiler edinmek için, gökyüzünün bazı yerlerine otururduk. Şimdi ise, haber çalmaya kalkışacak olan kimse, hemen kendisini gözetleyen bir alev topuyla karşılaşmaktadır.
10.Bununla yeryüzündekiler için kötülük mü murat edildi, yoksa Rableri onlar için iyilik mi diledi, biz onu bilemeyiz.
11.Doğrusu içimizde iyiler var ama başka türlü olanlar da var. Biz farklı anlayış ve inanışa sahibiz.
12.Yeryüzünde Allah’ın iradesini asla engelleyemeyeceğimizi ve kaçmakla da O’ndan kurtulamayacağımızı sonunda anladık.
13.Biz o hidayet rehberini (Kur’an’ı) işitince hemen ona iman ettik. Kim Rabbine inanırsa ne zarara uğramaktan korkar ne de haksızlığa uğramaktan korkar.
14-17.İçimizde Müslüman olanlar da var, hak yoldan sapmış olanlar da var. Müslüman olanlar doğru yolu arayıp bulmuş olanlardır. Haktan ayrılanlar ise cehenneme odun olacaklardır, şayet doğru yolda gitmiş olsalardı, Biz onları bol yağmurlarla rızıklandırır, böylece onları nimetlerimizle imtihan ederdik. Kim Rabbinin vahyinden yüz çevirirse, Allah onu gittikçe artan bir azaba sokar.
18.Muhakkak ki mescidler Allah’ındır. O halde Allah ile birlikte kimseye yalvarmayın.
19.Allah’ın kulu O’na davet için kalktığında, (yoldan sapanlar) neredeyse çullanırcasına onun üzerine yürürlerdi.
20.De ki: “Ben sadece Rabbime dua (davet) ederim ve O’na hiç kimseyi ortak koşmam.”
21.De ki: “Ben size, kendiliğimden ne bir zarar verebilirim ne de fayda sağlayabilirim.
22.De ki: “(Ben sizin isteklerinize uyarsam) Allah’tan beni kimse kurtaramaz ve O’ndan başka sığınacak yer de bulamam.”
23.”Bana düşen, sadece Allah’tan aldığım vahyi size tebliğ etmekten ibarettir.” Artık kim, Allah’a ve Rasulüne karşı gelirse bilsin ki, onun yeri cehennem ateşidir ve onlar orada ebedî kalacaklardır.
24.O zaman, Allah’ın kendilerini tehdit azabı görecekler ve kimin yardımcısı daha zayıfmış, kimin taraftarları daha azmış, anlayacaktır.
25.De ki: “Tehdit edildiğiniz azap yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi tayin etmiştir, ben bilemem.”
26.”Çünkü gaybı, Kıyametin ne zaman kopacağını yalnız Allah bilir ve onu hiç kimseye açmaz.”
27.”Ancak, gaybla ilgili bazı bilgileri (size açıklamak üzere) seçtiği bir elçiye bildirir. O’nun da önüne ve arkasına gözcüler koyar.
28.(Böylece) Rablerinin mesajlarını tebliğ ettiklerini bildiğini onlara göstersin. Allah, elçilerin nezdinde olup bitenleri ilmiyle kuşatmış ve her şeyi tespit etmiştir. 

X