1/1 FÂTİHA SÛRESİ
(Sûre; açılış anlamındaki adını Fâtiha kelimesinden almıştır. Bütünüyle ilk indirilen sûre olduğundan Mushaf’da da ilk sıraya konulmuştur. Ancak ilk indirilen âyetlerin Mushaf’da 96’ncı sırada olan Alak sûresinin ilk beş âyeti olduğu kabul edilmektedir. Mekke döneminde nazil olmuştur ve yedi âyettir.)
E’ûzu bi’llâhi min’eş-şeytâni’r-racîm/kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım.
1.Bismillahirrahmanirrahim/Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla.
2.El hamd/o övgü âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.
3.O Rahmân’dır/rahmet edendir, Rahîm’dir/merhametlidir.
4.Din Gününün/Hesap Gününün Mâlik’idir/hâkimidir.
5.Yalnız Sana kulluk ederiz ve yalnız Sen’den yardım dileriz.
6.Bizi dosdoğru yoluna ilet,
7.Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna. Gâzaba uğratılanların ve dâllîn/ sapkınların yoluna değil! (Bak.1.1*6.1*18.1*20.14*34.1*35.1)
(Gözden Geçirme-Nisan 2025)
FÂTİHA SÛRESİ AÇIKLAMALARI:
AÇIKLAMA-1:SÛRELERİN BAŞLANGICINDA; E’ÛZU Bİ’LLÂHİ MİN’EŞ-ŞEYTÂNİ’İR-RACÎM ifadesinin bulunması şarttır. Nahl 16.98: Fe izâ kara’tel kur’âne festeız billâhi mineş-şeytânir-racîm/Kur’an okumaya başlanacağı zaman kovulmuş şeytandan Allah’a sığın! Yani Kur’an okumaya başlanacağı zaman: festeız billâhi mineş-şeytânir-racîm/kovulmuş şeytandan Allah’a sığınmamız emredilmektedir ki bu Kur’an’ın âmir hükmüdür. Literatürde buna kısaca; isti’âze/eûzü çekmek denilmektedir. Kur’an sûrelerin başlarında isti’âze/eûzü çekmenin bulunması gerekirken, meallerin pek çoğunda sadece Bismillahirrahmanirrahim/Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla ifadesinin yani besmelenin olduğu görülmektedir. Yine hatalı olarak meallerin pek çoğunda, Tevbe Sûresinin başında Besmeleye bile yer verilmediği görülmektedir.
Ben, yazmakta olduğum Kur’an mealinde Kur’an’ın âmir hükmüne uygun olarak bütün sûrelerin başlarında; E’ûzu bi’llâhi min’eş-şeytâni’r-racîm/kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım! ifadesine yer verdiğim gibi ilaveten besmeleye de yer verdim. Nahl sûresinin sonunda AÇIKLAMA YAPILMIŞTIR.
AÇIKLAMA-2:Namazlarda Kur’an okuyacağımız için başlarken, eûzü çekmemiz şartken, mushafların çoğunda sadece besmele yazıldığı için insanlar da besmele çekerek başlamakta ve bunu takiben Fâtiha sûresini okumaktalar. Böylece namaza, Allah’ın korumasına girmeden/zırhını kuşanmadan hatayla başlanmaktadır. Namaz kılarken ikinci bir hata daha yapılıyor: Arapça gramer kurallarına uyarak âyetleri okumaya gayret gösterildiği halde okunan âyetlerin mânalarını anlamaya aynı gayret gösterilmiyor. (Nisâ 4.43) Ve mânalarını anlamadan âyetler okunduğu için de namaz dosdoğru kılınamıyor ve bu yüzden namazların feyzinden mahrum kalınıyor. Muhakkak ki dosdoğru kılınan namaz, sizi hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar! âyetinde verilen müjdeye de nail olmak mümkün olmuyor. (Ankebût 29.45)
AÇIKLAMA-3:Bu mealde; sûrelerin başında bulunan ayracın solundaki rakam sûrenin Mushaf’daki sırasını, ayracın sağındaki rakam ise sûrenin nüzûl/iniş sırasını göstermektedir. Kur’an’da sûrelerin sayısı 114’dür. Bu sebeple ayracın solundaki ve sağındaki rakamlar 1’den 114’e kadardır.
Sûrelerin Mushaf sıralamasında büyük oranda görüş birliği olduğu halde, nüzûl/iniş sıralaması konusunda ittifak olmadığına da işaret etmeliyim. Ben bu çalışmamda Prof. Dr. M. Okuyan hocanın nüzûl/iniş sıralamasını uygun gördüm. Buna göre; nüzûlda/inişte 1’nci-90’ncı sırada olan sûrelerin Mekke döneminde, nüzûlda/inişte 91’nci-114’ncü sırada olan sûrelerin ise Medine döneminde inmiş oldukları kabul edilmiştir. Birkaç örnek daha vereyim:
a)2/94 Bakara sûresi: Bakara sûresinin Mushaf’da 2’nci sırada, nüzûlda/inişte ise 94’ncü sırada olduğunu ifade eder.
b)108/15 Kevser sûresi: Kevser sûresinin Mushaf’da 108’nci sırada, nüzûlde/ inişte ise 15’nci sırada olduğunu ifade etmektedir.)
AÇIKLAMA-4:Kısa açıklamaları âyet meallerinin sonunda NOT olarak verdim. Ancak uzun olan açıklamaları sûrelerin sonunda AÇIKLAMALAR başlığında verdim.