25/40 FURKÂN SÛRESİ
(Sûre; Hakkı batıldan ayıran anlamındaki adını Furkân kelimesinden almaktadır. Mekke döneminde nazil olmuştur. Mushafda 25nci inişte ise 40ncı sıradadır ve 77 âyettir).
E’ûzu bi’llâhi min’eş-şeytâni’r-racîm/kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım. Bismillahirrahmanirrahim/Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla.
1.Âlemlere/insanlara bir uyarı olsun diye kuluna Furkân’ı/hakkı batıldan ayıran vahyi/Kur’an’ı indiren (Allah) yücedir. (Bak. 2.53,185*3.4*18.1-2*21.48*25.1)
2.Göklerin ve yerin mülkü/hakimiyeti O’nundur. O, çocuk edinmemiştir, mülkünde/hükümranlığında ortağı yoktur. O, yarattığı her şeye bir kader/ölçü koymuştur. (Bak. 15.21*23.18*25.2*36.38*43.11*54.49*55.7*87.3)
(NOT: Kur’an’da kadere iman yoktur. Çünkü kader Allah’ın âlemlerin işleyişiyle ilgili olarak koyduğu ölçünün/nizamın adıdır.)
3.Hiçbir şey yaratamayan, kendileri yaratılmış olan, kendilerine gelen bir zararı önlemeye de kendilerine bir yarar sağlamaya da güçleri olmayan; hayata, ölüme ve ölümden sonra diriltmeye güçleri yetmeyenleri; O’nun peşi sıra ilâhlar edindiler. (Bak. 7.197-198*13.14*17.56*18.52*19.82*25.3*28.62-64*29.25*35.14*36.74-75* 46.5)
4.Ve kâfirler dediler ki: Bu (Kur’an) onun uydurduğu iftiradan ibarettir. Ona başka bir kavim de yardım etmektedir! Böylece asıl kendileri yalan ve iftira ettiler.
(Bak. 2.23-24*10.38*11.13*16.101*17.88*21.5*25.4*32.3*42.24* 46.8* 52.33-34)
5.Ve dediler ki: Başkalarına yazdırdığı ve sabah-akşam kendisine okunan öncekilerin masallarıdır! (Bak. 6.25,45-46*18.57*25.5*44.14)
6.De ki: Onu, göklerin ve yerin sırlarını bilen indirmiştir, Muhakak ki O, Gafûr’dur /bağışlayandır, Rahıym’dir/merhametlidir.
(Bak. 4.166*6.105*11.13-14*16.103*25.6*26.192-199*28.48-50*65.5)
7.Ve dediler ki: Bu nasıl Rasûl böyle? Yiyip-içiyor, çarşıda dolaşıyor? Onunla beraber uyarıcı olarak bir melek gönderilseydi ya!
(NOT: Ona bir melek indirilseydi ya! dediler. Ama eğer bir melek indirmiş olsaydık o zaman işleri bitirilmiş olur ve onlara fırsat verilmezdi. En’âm 6.8)
8.Veya: Ona bir hazine verilseydi veya onun güzel bir bahçesi olsaydı da ondan yeseydi! Ve zâlimler dediler ki: Eğer ona uymuş olsaydınız, büyülenmiş bir adama uymuş olacaktınız! (Bak. 2.55*4.153*15.7-8*17.92*25.7-8,20-21)
9.(Rasûlüm!) Senin hakkında getirdikleri misallere bak? Onlar sapıtmışlar, artık doğru yolu bulamazlar. (Bak. 17.48*25.9)
10.O/Allah öyle yücedir ki dilerse sana onlardan daha hayırlısını, içinden ırmaklar akan cennetleri/bahçeleri verir ve sana köşkler yapar.
11.Aslında onlar Son Saati/Kıyameti yalanladılar. Biz de Son Saati/Kıyameti yalanlayanlara alevli bir ateş hazırladık. (Bak.18.36*25.11*34.3*41.50*84.10-12)
12.O ateş uzaktan kendilerine göründüğünde, onun öfkeden kükremesini ve uğultusunu işitirler. (Bak. 25.12*67.7-8)
13.Onun/cehennemin dar bir yerine tıkıldıklarında, orada hemen helâk olmayı isterler. (Bak. 14.49-50*25.13)
14.Bugün helâk olmayı bir defa değil defalarca isteyin! denilir. (Bak. 4.56*18.49*20.74*25.13-14*35.36*43.77*45.28-29* 69.25-29*75.13*78.40* 84.10-13*87.13*99.6-8)
15.De ki: Bu mu hayırlıdır, yoksa muttâkilere mükâfat olarak vaad edilen ve varış yeri olan ebedi cennet mi daha hayırlıdır? (Bak. 2.2*25.15-16*38.53-54)
16.Orada/cennette onların istedikleri her şey her daim vardır. Bu Rabbinin onlara bir vaadidir.
(Adn Cennetleri için: Bak.9.72*13.23*16.31*18.31*20.75-76*25.15-16*35.33-35* 36.55-57*38.49-51*39.33-35*40.8* 41.30-33*42.22*43.68-71*44.55-57* 47.15* 50.31-35* 61.12*98.7-8)
17.O gün Rabbin, müşrikleri ve Allah’ın peşi sıra taptıkları varlıkları bir araya getirir ve der ki: Şu kullarımı siz mi yoldan çıkardınız, yoksa kendileri mi yoldan çıktı?
(Bak. 5.116*25.17*34.40-41*46.5-6)
18.Derler ki: Sübhâneke/Sen sübhansın. Sen’in peşin sıra başkasını evliya/koruyucu edinmek bize yakışmaz! Ancak, bunları ve atalarını dünya nimetleriyle beslediğin halde onlar Sen’i anmayı/hatırlamayı unuttular ve helâk olmayı hak eden bir kavim oldular! (Bak. 25.18*34.41*39.36)
19.(Allah müşriklere): (İlâh saydıklarınız) Sizi yalanladılar. Artık azabı savmaya ve yardım bulmaya gücünüz yetmez. Sizden kim zulmetmişse ona büyük bir azâp tattıracağız. (Bak. 10.28-29*14.22*16.86*18.52*19.81-82*25.19*28.63*29.25* 30.13*34.41*35.14,36*40.49*43.75)
20.Senden önce gönderdiğimiz Rasûller de şüphesiz ki yiyip-içen ve çarşıda-pazarda gezen kimselerdi. Biz, sabredecek misiniz diye sizi birbirinizle imtihan ediyoruz. Ve Rabbin her şeyi görmektedir.
21.Bizimle (Mahşer Günü) karşılaşmayı ummayanlar derler ki: Bize (Rasûl olarak) melekler indirilseydi veya Rabbimizi görseydik! Onlar kendi kendilerine büyüklendiler ve büyük bir azgınlık ettiler. (Bak. 2.55*4.153*15.7-8*17.92*25.7-8,20-21)
22.Melekleri görecekleri gün/Mahşer Günü, mücrimler/suçlular için müjdeli bir haber yoktur. Derler ki: Her yerden/taraftan engellenmişiz! (Bak. 6.93*8.50*15.7-8*25.22)
23.Onların yaptıkları işlerin hepsinin üzerine gideceğiz ve onları toz duman edeceğiz/kül gibi savuracağız. (Bak. 14.18*25.23)
24.O gün/Mahşer Günü, cennet ehline kalınacak yerlerin en hayırlısı ve istirahat yerlerinin en güzeli verilecektir. (Bak. 25.24,75-76)
25.O gün/Mahşer Günü, gökyüzü bulutlar halinde yarılacak ve melekler bölük-bölük indirilecektir. (Bak. 2.210*25.25*69.15-17*97.1-5)
26.O gün/Mahşer Günü, gerçek mülk/egemenlik Rahmân’ındır ve kâfirler için o gün çok zordur. (Bak. 1.3-4*10.32*22.6,62*24.25*25.24*40.16*54.7-8*74.8-10*82.19)
27.O gün/mahşer Günü, zâlimler parmaklarını ısırarak derler ki: Keşke Rasûle uyup doğru yola girseydik! (Bak.25.27*33.64-68)
28.Eyvah bana! Şu falan kişiyi keşke halil/yakın dost edinmeseydim. (Bak.25.28*43.67)
29.Gerçekte uyarıcı mesaj/Kur’an bana geldikten sonra, beni o (şeytan) uzaklaştırdı. Şeytan insanı işte böyle yüzüstü bırakır! (Bak.25.29*33.66-68)
30.O gün/Mahşer Günü Rasûl der ki: Ey Rabbim! Kavmim bu Kur’an’ı yalnız bıraktı/ terketti! (Bak. 25.30*41.26*62.5)
31.Ve işte böyle. Biz her Nebi’ye mücrimlerden/suçlulardan düşmanlar musallat ettik. Hidayet edici ve yardımcı olarak Rabbin sana yeter. (Bak. 4.45*6.112*25.31)
32.Ve kâfirler dediler ki: Bu Kur’an bir defada topluca indirilseydi ya! Böylece, Biz senin kalbine yerleştirmek için onu böyle parça-parça (âyet-âyet) indirdik ve tertil üzere/tane tane (sindire-sindire) okuduk. (Bak. 15.9*17.106*20.113-114*25.32*73.4*75.17-19)
33.Onlar sana hangi meseli/örneği getirirlerse getirsinler Biz sana hakkı getiririz ve en güzel tefsiri/açıklamayı yaparız.
(NOT: Kur’an yüce Allah tarafından açıklamış ve en güzel açıklamayı/tefsiri de yüce Allah yapmıştır! Bak. 11.1-2*25.33)
34.Yüzüstü cehenneme toplanacak olanlara gelince, onların mevkileri çok kötü ve yolları da çok sapıktır! (Bak. 5.60*25.34,65-66)
35.Andolsun ki Musâ’ya Kitabı/Tevrat’ı verdik ve kardeşi Harun’u da ona vezir/yardımcı yaptık. (Bak. 2.87*11.110*20.29-34*23.49*25.35*28.34,43*32.23*41.45)
36.Onlara dedik ki: Âyetlerimizi yalanlayan o kavme/Firavun’un kavmine gidin! Sonunda yola gelmedikleri için onları yerle bir ettik. (Bak. 7.133*17.101*25.36)
37.Ve Nûh kavmini de Rasûllerini yalanladıklarında suda boğduk ve onları insanlara bir ibret yaptık. Ve zâlimlere elem verici bir azap hazırladık.
(Bak. 7.64,136*21.77*23.23-27*25.37)
38.Ad kavmini, Semûd kavmini ve Ress halkını ve bunların arasında yaşamış (günahkâr) nice nesilleri de helâk ettik. (Bak. 17.17*25.38*50.12-14*69.1-9)
39.Onların her birine ibretlik örnekler verdik, ama (dinlemeyince) hepsini yerle bir ettik.
40.Andolsun ki (müşrikler) ceza yağmuruna tutulmuş olan o yerleri görmüşlerdir. Orada olup-biteni fark etmediler mi? Aslında onlar öldükten sonra diriltilmeyi ummuyorlar. (Bak. 11.82-83*15.74-77*25.40*27.58)
41.(Rasûlüm!) Seni gördükleri zaman, seninle alay etmek için derler ki: Allah’ın Rasûl olarak gönderdiği bu mu? (Bak. 6.10*11.27*14.10-11*21.3,36*23.24,33-34,47*25.41* 26.154,186*36.15*38.8*54.24-25*64.6)
42. Derler ki: Eğer ilâhlarımıza sıkıca sarılmasaydık neredeyse bizi onlardan uzaklaştıracaktı. Onlar azabı gördükleri zaman, yoldan sapanların kim olduğunu anlayacaklar. (Bak.20.135*25.42*38.6*54.26*71.23*83.32)
43.Kendi arzusunu kendine ilâh yapanları gördün mü? Sen onun sorumluluğunu üstlenebilir misin? (Bak. 7.176*25.43*28.50*45.23)
44.Onlardan çoğunun senin ilettiğin mesajı dinlediklerini veya aklettiklerini mi sanıyorsun? Onlar hayvan sürüsü gibidirler, hatta yoldan sapma hususunda daha da aşağıdadırlar. (Bak. 7.179*25.44*47.12)
45.Rabbinin gölgeyi nasıl uzattığını görmez misin? Ama eğer dileseydi onu sabit (hareketsiz) kılardı. Fakat Biz güneşi gölgeye kılavuz yaptık.
46.Sonra (gölgeyi) yavaşça yukarıya çekip (kısaltıyoruz).
47.Size, geceyi bir örtü, uykuyu istirahat zamanı ve gündüzü de uyanıp çalışma vakti yapan O’dur. (Bak.10.67*25.47*27.86*28.73*30.23*40.61*78.9-11)
(NOT: Rabbimiz; geceyi bir örtü ve uykuyu istirahat zamanı yapmıştır. Gündüzü de uyanıp çalışma vakti yapmıştır! )
48. Gökten tertemiz su/yağmur indirerek vereceği rahmetten önce müjdeci olarak rüzgârları gönderen O’dur.
(Bak. 7.57*20.53*24.43*25.48*27.63*30.48,50*35.9*42.28*56.68-70)
49.Bunu; ölü torağı canlandırmak ve yarattığımız hayvan ve insan gibi nice canlıları suya kavuşturmak için yaparız.
(Bak. 7.57*20.53*24.43*25.49*27.63*30.48*35.9*41.39*43.11*50.11)
50.Biz o suyu (yağmuru), ders almaları için çeşitli şekillerde insanlara anlatıyoruz. Ama insanların çoğu nankörlükte direniyorlar.
51.Eğer dileseydik, her beldeye bir uyarıcı/Rasûl gönderirdik. (Bak. 7.158*25.51)
52.O halde sen kâfirlere boyun eğme, bununla (Kur’an’la) onlara karşı büyük cihadı/mücadeleyi gerçekleştir. (Bak. 18.28*25.52)
53.Ve iki denizi birbirine salan O’dur. Biri tatlı ve lezzetli, diğeri tuzlu ve acıdır. Aralarına bir perde/engel koymuştur. (Bak. 16.14*25.53*27.61*35.12*55.19-20)
54.Ve beşeri/insanları sudan yaratan, onlara soy ve akrabalık bağları veren O’dur. Ve senin Rabbin Kadîr’dir/sınırsız kudret sahibidir.
(Bak. 21.30*22.5*24.45*25.54*32.8*75.37)
55.Ve onlar (kâfirler), Allah’ın peşi sıra kendilerine faydası ve zararı dokunmayan varlıklara kulluk ediyorlar. Ve kâfirler, Rabbine karşı olanları destekliyorlar.
(Bak. 6.71*25.55)
56.Ve Biz seni sadece müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. (Bak. 2.119*6.19*17.105*25.56*32.3*33.45*34.28*35.24*36.5-6*48.8)
57.De ki:Ben, buna karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Sadece, dileyen kimsenin Rabbine giden yolu tutmasını istiyorum!
(Bak.6.90*10.72*11.29,51*12.104*25.57* 26.109,127,145,164,180*34.47* 36.21*38.86*42.23*52.40*68.46)
58.Ve ölümsüz ve hep diri olan Rabbine tevekkül et/güven. Ve O’nu hamd/övgüyle tesbih et/noksanlıktan tenzih et! Ve kullarının günâhlarından O’nun haberdar olması yeterlidir. (Bak. 3.122,159*5.23*15.98*17.17,30*25.58*57.3)
59.Gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde/evrede yaratan, sonra arşa istiva eden O’dur. O Rahmân’dır/merhametlidir, Habîr’dir/her şeyden haberdardır.
(NOT: Arş, hükümranlık makamının adıdır.) (Bak. 7.54*10.3*11.7*13.2*20.5*25.59*32.4*50.38*57.4)
60.Ve onlara (kâfirlere): Rahmân’a secde edin! denildiği zaman, dediler ki: Rahmân da neymiş, biz senin emrettiğine secde mi edeceğiz? Ve bu onların nefretini artırmıştır. (NOT: Secde konusunda; Bakara 34ncü âyetin dip notunda bilgi verilmiştir.) 61.Gökte burçları/yıldız kümelerini var eden, orada bir kandil (Güneş) ve ışığı yansıtan Ay’ı yaratan (Allah) bereketin kaynağıdır. (Bak.15.16*25.61*67.5*78.12-13) 62.İsteyen ibret/ders alsın, isteyen de şükretsin diye gece ile gündüzü ardı ardına getiren O’dur. (Bak. 2.164*3.190*10.5-6*17.12*21.33*23.80*24.44*25.62*30.8* 36.37-40*38.27*39.5*41.37*44.38-39*45.3-6*55.5-8) 63.Ve Rahman’ın (has) kulları yeryüzünde tevazuyla yürüyen kimselerdir. Cahiller sataştıklarında; selam deyip geçerler. (Bak. 17.37*25.63-76*31.18-19) 64.Geceleri Rablerine secde ederler ve kıyama dururlar. (Bak. 3.113*12.4,100*13.15*15.28-33*16.48-49*17.61,79,107*18.50*20.116-117,130*22.18*25.64*27.24-25* 32.16*38.72-78* 39.9*41.37-38*50.39*51.16-18*53.62*73.20*76.26)
65.Onlar şöyle derler: Ey Rabbimiz! Cehennem azabını bizden uzaklaştır. Çünkü onun azabı çok şiddetli ve çekilmezdir.
66.Orası ne kötü bir yerleşim yeri ve ne kötü bir mekandır. (Bak.18.29*25.66)
67.Onlar, infâk ettikleri zaman israf da etmezler, cimrilik de etmezler. Bu ikisi arasında dengeli bir şekilde davranırlar. (Bak. 17.26-29*25.67) 68.Onlar, Allah ile birlikte başka bir ilâha kulluk etmezler/şirk koşmazlar. Ve Allah’ın haksız yere öldürülmesini haram kıldığı cana kıymazlar. Ve zina da yapmazlar. Ve kim bunları yaparsa ağır bir günâh yüklenmiş olur. (Bak. 2.178-179*4.92-93*5.29,32,45*17.31-33*18.74*25.68-69)
69.Kıyamet Günü’nde de azabı tadar, horlanmış/hâkir bir halde cehennemde kalır.
70.Ancak tevbe eden ve iman edip salih amel işleyenler müstesnadır. Allah bunların kötülüklerini iyiliğe çevirecektir. Allah Gafûr’dur/ bağışlayandır, Rahîm’dir/ merhametlidir.
71.Ve her kim tevbe edip salih amel işlerse, muhakkak ki o tevbesi kabul edilmiş olarak Allah’a döner.
72.Onlar ki, yalan yere şahitlik etmezler, boş şeylerle karşılaştıklarında vakarla geçip giderler. (Bak. 23.3*25.72*28.55) 73.Onlara Rablerinin âyetleri hatırlatıldığında, onlara karşı sağır ve kör kesilmezler. (Bak. 8.2*19.58*25.73*32.15)
74.Onlar derler ki: Ey Rabbimiz! Eş ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı eyle ve bizi müttâkilere önder yap! (Bak. 35.74*46.15)
75.Onlar, gösterdikleri sabr karşılığında cennette köşklerle mükâfatlandırılacak ve orada esenlik dilekleri ve selamla karşılanacaklardır. (Bak. 3.136*11.115*25.75*29.58*34.37*39.73-74)
76.Orada/cennette ebedî kalacaklardır, orası ne güzel yerleşme yeri ve ne güzel mekândır/makamdır. (Bak. 11.108*15.48*25.76)
77.(Kâfirlere) De ki: Duanız/yakarmanız olmazsa, Rabbim size neden değer versin ki? Siz (âyetleri) yalanladınız ve bunun karşılığını yakında göreceksiniz.
(Bak. 2.186*7.55-56,205*25.77*40.60)
(Gözden Geçirme-Nisan 2024)